• İstanbul 18 °C
  • Ankara 16 °C

1. İstanbul Öykü Festivali'ne Yoğun İlgi

1. İstanbul Öykü Festivali'ne Yoğun İlgi
Bu yıl ilki gerçekleşen ve İBB Kültür Daire Başkanlığı ile Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği “İstanbul Öykü Festivali”, öykümüzün ustaları ile İstanbul ve çevre illerden gelen edebiyatseverlerin eşliğinde coşkulu bir atmosferde geçti.
Kapanışta konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Festival, edebiyatın etkinlik alanında yeni bir şey söylemeye dair inancımızın yansıması oldu” dedi.
d1xvernwoaal2bu.jpg

Coşkulu bir açılış ve gün içindeki dolu dolu oturumlarla Sultanahmet Kızlarağası Medresesi’nde başlayan 1. İstanbul Öykü Festivali, ikinci gününde yine birbirinden değerli öykücü yazarları ağırladı ve muhteşem bir kapanışa sahne oldu. Katılımcılardan tam not alan festival, önümüzdeki yıllarda gelişerek devam edeceği müjdesini verdi. Bu tür yeniliklerin fikir öncüsü konumundaki TYB İstanbul Şubesi, edebiyatseverler tarafından tebrik edildi.

 

Yazdığı Gibi Yaşar

“Mustafa Kutlu Oturumu” ile başlayan festivalin ikinci gününde söyleşi, gazeteci yazar Bünyamin Yılmaz yönetiminde gerçekleşti. Hikâyeci yazar Mukadder Gemici ve Salih Zengin’in konuşmacı olduğu oturumda Mustafa Kutlu’nun hikâyeciliği ve edebiyatımızdaki öncü rolü konuşuldu. “Mustafa Kutlu, yerli dille akıntının tersine giden bir yazar olarak ilk hikâyelerinden itibaren sosyal ve kültürel konuları mesele etmiştir.” diyen Mukadder Gemici, Kutlu hikâyesinin kuramları aşan bir yerlilik barındırdığına dikkat çekti. Kutlu’nun yazdığı gibi yaşayan yaşadığı gibi yazan bir usta olduğunu vurgulayan Salih Zengin, “Mustafa Kutlu'nun zihnindeki düzen, berraklık ve akıcılık herhangi bir düzeltmeye ihtiyaç duymadan kâğıda ve hikâyelerine yansır.” dedi.

 

Öykü mü Hikâye mi?

Günün ikinci oturumu Salih Uçak yönetiminde ve hikâyeci yazar Köksal Alver ile Şaban Sağlık’ın konuşmacılığında gerçekleşti. “Her hikâye öyküdür ama her öykü hikâye değildir.” diyen Köksal Alver, öykü ve hikâye tanımlamasının modernitede karşılık bulan bir mesele olduğunu belirtti. Somut ayrımlarla öykü ve hikâye farkını ortaya koyan Şaban Sağlık, “Medeniyet bazında öykü ve hikâye ayrımına göre; Osmanlı'nın hikâyesi, Cumhuriyet'in öyküsü vardır.” görüşünü paylaştı.

 

Ne Değil Nasıl…

“Öykü Yazmak” başlıklı oturumda konuşan yazar Güray Süngü, yazma işinin sıradanlıktan uzak bir iş olduğunu vurgulayarak sıradan düşüncenin ötesine geçtiğine işaret etti ve “Öykünün en kritik tarafı; ne yazacağınız değil, nasıl yazacağınızdır.” dedi.

 

Mutlak Surette Yeni

"Rasim Özdenören Öykücülüğü" başlıklı oturumda konuşan Abdullah Harmancı, Özdenören’in hayran olunacak bir yenilik fikri taşıdığını ifade etti. Hayatı boyunca zamanı yakalayan bir dil taşıdığına dikkat çeken Harmancı, “Rasim Özdenören, kendini mutlak surette yenileyen bir dile ve anlayışa sahip.” dedi.

 

Hikâyeyle Çözüm Arayışı

Elif Sönmezışık’ın yönettiği, “Hikâye Toplum” başlıklı oturumda konuşan Dr. Bekir Hergüner, 2000 sonrası hikâyesine dair tespitlerde bulundu. Bu dönemde modernitenin sorunlarıyla iç içe geçen bir hikâyenin varlığına dikkat çeken Hergüner, “Mekân olarak kentleri mesken tuttuk, kalabalıklar içindeyiz, her türlü iletişim aracına sahibiz fakat mekânsızlık, kalabalık içinde yalnızlık ve iletişimsizlik yaşıyoruz.” dedi.

 

Her Yol Öykücünün Yolu Değil

Tiyatro sanatçısı Birol Cürgül’ün usta hikâyeci Mustafa Kutlu'nun "Vatan" isimli yazısını seslendirmesiyle devam eden 1. İstanbul Öykü Festivali, "Dergilerde Öykü ve Öykü Dergileri" oturumuyla son buldu. Hikâyeci yazar Hüseyin Ahmet Çelik ve Naime Erkovan’ın konuşmacı olduğu oturumda Çelik, “Öyküye yeni başlayanların, dergilerdeki metinleri örnek kabul etmesi bu bakımdan risk taşır ve vasatın devam etmesine yol açar.” diyerek dergilerin eğitici yönüne dikkat çekerek öykücünün bu süreçte doğru ilerleyişlerle yol kat edebileceğini dile getirdi. Öykücüye yolculuğu boyunca eşlik eden dergilerin ve öykücünün mahiyeti üzerinde duran Naime Erkovan, “Herkesin yürüdüğü yoldan gitmek bir öykücü için akıllıca bir karar değildir. Öykücü, yolcu olduğunu kabul ettiyse yanına hayati olan malzemeleri almalıdır.” dedi.

 

Onur Konuğu Cihan Aktaş

1. İstanbul Öykü Festivali'nin Onur Konuğu Cihan Aktaş için düzenlenen özel oturum TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın konuşmasıyla başladı. Oturum, günümüzün başarılı kalemlerinin ve usta hikâyecilerinin, Cihan Aktaş hakkındaki katkı konuşmalarıyla devam etti.

Necip Tosun, “Cihan Aktaş'ın tematik bakışı bir bakışa sığdıralamayacak kadar geniş, fakat ince... Çehovvari ayrıntılarla büyük dünyalar kuran bir sanatçı.” derken; Abdullah Harmancı, “Bence Türk öyküsünde, 'Cihan Aktaş öyküsü' diye bir model var. Cihan Aktaş öykülerinde İslami hassasiyetleri olan, entelektüel bir kadın tipi çizer.” dedi. Cihan Aktaş’ın sorunlara duyarlı bir yazar olduğunu belirten Recep Seyhan, “Cihan Aktaş, zor zamanları anlatmayı başarmış nadir yazarlardan biridir.” dedi. Selvigül Kandoğmuş Şahin, Cihan Aktaş için kaleme aldığı portre yazısını okudu ve Yakup Keskin, Cihan Aktaş'ın 'Üç İhtilal Çocuğu' kitabından bir öyküsünü seslendirdi.

d1x-yakw0auyty9-(1).jpg

Onur Konuğu olduğu 1. İstanbul Edebiyat Festivali'nde, kendine ayrılan oturumun sonunda teşekkür konuşması yapan ve mutluluğunu dile getiren Cihan Aktaş, “Edebiyat tanıtır, kaynaştırır, önyargıları ortadan kaldırır." dedi ve yazmaya adım attığı ilk günden bu yana karşı karşıya kaldığı bütün önyargılı tutumlara rağmen güzel tanışıklıklardan ve dostluklardan nasiplendiğini dile getirdi. Usta hikâyeci Cihan Aktaş, katılımcılar için TYB İstanbul hediyesi kitaplarını imzaladı ve okurlarıyla sohbet etti.

 

Güzel Paylaşımlara Vesile

Festivalin kapanışında konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, farklı fikirlerden yola çıkarak ortaya konabilecek organizasyonların edebiyat ve kültür ortamının bereketlendireceğine inandığını ve 1. İstanbul Öykü Festivali’nin bu inançtan doğan bir etkinlik olduğunu belirtti.

“1. İstanbul Öykü Festivali, bu çatı altında oluşumuzu anlamlı kılan en güzel paylaşımlardan biri oldu. Sanatseverlerin gösterdiği yoğun ilgi, Öykü Festivali'ni gelecek seneden itibaren uluslararası arenaya taşımamız gerektiğini gösterdi. Bizler de şimdiden çalışmalarımıza başladık. İnşallah 2. İstanbul Öykü Festivali uluslararası olacak. Dünyanın öykücülerini İstanbul'da buluşturacağız. Kültüre sanata emek veren, yürek veren destek veren herkese şükranlarımı sunuyorum.” diyen Bıyıklı, yoğun ilgi gösteren bütün edebiyatseverlere teşekkür etti.

Kapanışta bir konuşma yapan şair ve yazar Ali Ural, festivalin uluslararası alana taşınması gerektiğini dile getirdi. Güray Süngü, Abdullah Harmancı ve Yunus Emre Özsaray festivalin TYB İstanbul’a çok yakıştığını belirterek emeği geçenlere teşekkür etti.

 

Yahya Kemal'in vefatının 60. Yılı anısına hazırlanan kitap, festival boyunca her oturumun sonunda bütün katılımcılara hediye edildi.

d1yuncbw0aiq2js.jpgd1ypbglwsaeqxan.jpg

 

Sorularınız için:

 

E: tybistanbul1@gmail.com │ T: 0 212 527 75 17-18

 

Bu haber toplam 896 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim