Beşir Ayvazoğlu Özel Oturumu
Değerli yazar Beşir Ayvazoğlu’nun 50. Yazarlık yılı dolayısıyla düzenlenen özel programda dostları ve öğrencileri konuşmalar yaptılar. Özcan Ünlü konuşmasında, Beşir Ayvazoğlu’nun gazeteci kökenli bire edebiyatçı olduğunun altını çizerek, gazetecilik yaptıkları dönemde ondan öğrendikleri ile bugüne geldiklerini anlattı: “Beşir Ayvazoğlu nerdeyse çocuk yaştan itibaren gazeteciliğe merak salmış birisidir. Bir habere giderdik Beşir Ayvazoğlu bütün haberleri yeniden yazardı. “Niye spot yazamıyorsunuz” diye kızardı. Çok titiz ve dikkatli bir gazeteciydi. Benim üzerimde emekleri çoktur. Şunu öğrendik, bizde kültür sanat gazeteciliği, muhafazakâr gazetede çalışıyorsanız, hat sanatı haberleri yapmak, bilindik birkaç isimle röportaj yapmak idi. Bunun dışında ne yapmamız gerektiğine dair bir ufkumuz yoktu. Beşir bey bize, başka bir ufuk verdi. İstanbul’un Su yolları ile ilgili bir çalışma yayınlayan Kazım Güleç ile gidip röportaj yapacaksınız dedi. Sorduk soruşturduk, üç gün ard arda o röportaj yayınlandı. Çünkü sayfa yarım sayfadan daha azdı. Ama şunu söyleyebilirim, İstanbul’un su yollarının bir kültür medeniyet meselesini olduğunu öğretti bize Beşir bey.”
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise, Beşir Ayvazoğlu ile dostluğundan, onun pek bilinmeyen şahsiyet özelliklerinden bahsederek, konuşmasını tamamladı: “Beşir Ayvazoğlu duruşunu bozmayan nadir yazarlarımızdan birisidir. Durduğu yeri önemseyen ve durduğu yeri, zamanın önemli adamlarına göre değiştirmeyen, bir insan. Bunun yanında eski dostlarına karşı kırgınlıkları olsa da ilişkisini sürdüren ve vefasını gösteren bir isim. Anadolu’da kıyıda köşede kalmış, ama gelecek vadeden pek çok ismi, Beşir abinin sütunlarında görmek mümkün. Bir yol açmak, bir ışık olmak, bir erdemdir. Beşir Ayvazoğlu’da bu ışıklardan birisidir” dedi.
Beşir Ayvazoğlu’nun yakın dostlarından D. Mehmet Doğan da Beşir Ayvazoğlu’nun eserlerinin muhakkak klasikler gibi okutulması gerektiğinin altını çizdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aşk Estetiği isimli eserinin ilk baskını bizim Birlik Yayınevimiz yayınladı. 1982 yılında. O dönemde estetik ile ilgili bir kitap yoktu. Bir ilkti o eser, hepimiz için yol gösterici oldu. Beşir Ayvazoğlu’nun en önemli özelliği geçmişimizi bugüne taşıyarak, yeni şeyler söyleyebilmesidir. Şeyh Galip’ten Mehmet Akif’e kadar her değerimiz, onun kaleminde yeni bir çehreyle yeniden yazılmıştır.”
Beşir Ayvazoğlu’nun selamlama konuşmasının ardından program sona erdi.
Bu yıl "Yazmak ve Yaşamak" teması üzerinden hazırlanan festivalde, 40'ı aşkın oturumda 100'e yakın konuşmacı yer alacak. Şiir ve müzik dinletilerinin de katılımcılarla buluşacağı festival, 15 Aralık'ta sona erecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.