• İstanbul 14 °C
  • Ankara 22 °C

100 Yıl Sonra İlim Heyeti Çanakkale’de

100 Yıl Sonra İlim Heyeti Çanakkale’de
Türkiye Yazarlar Birliği, 100 yıl önce Suriye, Lübnan, Filistin, Ürdün bölgesinden davet edilen ilim adamı, yazar ve gazeteci heyetinin hatırasına bir program düzenliyor.

İlim Heyeti 100 Yıl Sonra Çanakkale’de programına, Suriye, Lübnan, Filistin, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan, Mısır, Tunus, Bosna, Kosova ve Azerbaycan’dan ilim adamları ve yazarlar katılacak.

100 Yıl Sonra İlim heyeti Çanakkala’de programı 21 Ekimde başlıyor...

Bu sene millet hafızasında hâlâ canlılığını korumakta olan bir savaşın ve büyük zaferin 100. yıldönümü. Aradan bir asır geçti, fakat hâtırası hâlâ yaşıyor. Çanakkale toprağına hem bugünkü vatanımız sınırları dahilinden ve hem de o zamanki Osmanlı sınırları içinde kalan coğrafyalardan, hatta bütün İslam coğrafyasından gelen kahramanlar karışmış durumda. Bu yüzden Çanakkale toprağı bütün vatan toprağı hükmünde.

Çanakkale Savaşı, zamanında nasıl bütün dünyanın dikkatle takip ettiği bir harpse, 100. yıldönümü de, öncelikle bizi ilgilendirmekle beraber bütün dünyayı ilgilendiren bir yıl dönümüdür. Döneminde Çanakkale’de bize karşı savaşanlar oradaki varlıklarını nasıl zamanın basın araçları yoluyla dünyaya duyurduysa, Harbiye Nezaretimiz ve Erkânı Harbiyemiz (Genelkurmay) de bu savaşın milletimize ve dünyaya bütün yönleriyle duyurulması için çeşitli faaliyetler yürütmüştür. Bu faaliyetlerin en belli başlısı, İstanbul’dan götürülen bir “Edebi heyet”in Çanakkale cephesini ziyaretidir. Çanakkale Muharebeleri sırasında 28 Haziran -10 Temmuz 1915 tarihleri arasında, zamanın Harbiye Nezâreti’nin davetlisi olarak Çanakkale Cephesi, bir grup edebiyatçıya (Ömer Seyfettin, Hamdullah Suphi, Ali Canip, Celal Sahir, Hakkı Süha, Faik Ali, Enis Behiç vs.) ziyaret ettirilmiş ve dönüşte de bu yazarlar intibalarını kaleme almışlardır. Heyete ağırlık edebiyatçılarda olmakla beraber, müzikçiler ve ressamlar da bulunmaktaydı.

Benzer bir faaliyet, Suriye, Filistin ve Lübnan’dan 31 kişilik bir “ilim heyeti”nin ekim ayındaki cephe ziyaretidir. “İlim Heyeti” denilmekle beraber, heyette ilim adamları dışında şairler, edibler, hatibler ve gazeteciler de bulunmakta idi.

Heyet Haleb’da bir araya gelmiş, burada 4. Ordu kumandanlığı adına heyete katılan, ordu müftüsü ve Tetkikat-ı Şer’iyye Meclisi reisi olan Esad eş-Şukayri’yi heyet başkanı olarak seçmişlerdir.

Heyet özel bir tirenle İstanbul’a 7 ekim 1915’te ulaşmış ve Haydarpaşa istasyonunda törenle karşılanmıştır.

Heyet üyeleri Sirkeci’de Şahin Paşa konağına yerleştirilmiş, burada bazı ziyaretlerden sonra 17 ekim 1915 sabahı Sirkeci’den kalkan özel bir vapurla Çanakkale’ye hareket edilmiş, gece Tekirdağ limanında geçirilmiş, 18 ekim 1915 pazartesi günü de Akbaş sahiline ulaşılmıştır.

İlk ziyaret 5. ordu karargâhına yapılmış, heyeti 5. Ordu Kumandanı Liman von Sanders Paşa karşılamış, karşılıklı konuşmalar yapılmıştır.

Heyetin ziyaretinin ilk günleri kurban bayramına rastlamıştır. Bayram namazını Trablusşam ulemâsından Abdülkerim Uveyza Efendi kıldırır. Namaz duasından sonraki bayramlaşmayı heyetin mihmandarı olan Ali Vahid Efendi şöyle anlatıyor:

“Duâdan sonra hararetli bir bayramlaşmadır başladı. Şöyle bir baktım: Anadolu evlâdından bir mücâhid koşuyor, Filistinli bir âlim Mehmedinin ellerine sarılıyor; o da onu kucaklıyor. Ö̈tede Şam’dan maşlahlı bir zât-ı şerîf; asil bir Türk subayıyla musâfaha ediyor. Beride bir tabur imâmı Beyrut müftüsünün ellerini öpüyor. Her tarafta herkes birbiriyle bayramlaşıyor, bütün yüzler gülüyor. Güneş altın ışınlarıyla bu ulvî manzarayı yaldızlarken, bir taraftan da top sesleri ortalığı inletir dururdu. Bu cânlı levha asla tasvîre sığmaz. Şu çetrefil kalem onun taslağını bile çizemez.”

Daha sonra askerî hastahanede gazilerin ziyaretine gidilir. Subaylara mahsûs koğuşta ayağı ameliyat edilmiş̧ Beyrutlu genç bir subayın hatırını Beyrut Müftüsü Mustafa Neca Efendi sorar. Aralarında şöyle bir konuşma geçer:

“- Nasılsın oğlum? Ben senin hemşehrînim, Beyrut müftüsüyüm. Bak biz tâ oralardan sizi tebrîke geldik...

- Ben ...mahallesinden ...in oğluyum. Ayağım böyle oldu...

- Merâk etme evlâdım! Ne olduysa “Allah” yolunda oldu. Bunun mükâfâtı büyüktür. Evinde köyünde durup gezerken de ayağı öyle olanlar çoktur. Sen gönlünü geniş tut; endîşe etme! İftihâr et! Biz de sizinle iftihâr ediyoruz...

- Öyle ise eğil de sakalından öpeyim!..

Biz hep gizli gizli ağlıyor idik.”

Ertesi günü Anafartalar grubuna gitmek üzere sabah erkenden hareket edilir, Heyet Anafartalar grubunda bir gün geçirir. Geniş bir sâhada Haleb tümenine kavuşulur. Beyrut Müftüsü Mustafa Neca Efendi; tercümesi Sebîlürreşad’da yayınlanan hitâbeyi askere karşı burada irad eder.

Grub karârgâhına döndüklerinde bir takım Halebli askerlerin, kılınç kalkan oynadıklarını görürler. Oyunun nihâyetinde bunlardan biri Hey’et-i ilmiyeye hitâben: “Ey Efendiler! Buradan döndüğünüzde evlâd u iyâlimize söyleyin ki biz düşmanın vücûdunu şu mübârek topraktan kaldırmayınca dönmeyeceğiz. Bunu böylece onlara bildirmenizi bütün silâh arkadâşlarım nâmına sizden rica ederim” der.

Heyet bir haftalık bu ziyaretten sonra İstanbul’a döner. Heyetin cephe intibaları “el-Bi’setü’l-İ̇lmiyye ilâ Dâri’l Hilâfeti’l-İslâmiyye” isimli kitapla kamuoyuna aktarılır.

Çanakkale zaferinin 100. yılında, Filistin, Suriye ve Lüban’la birlikte Balkanlar ve Kafkaslardan ilim adamları, yazarlar ve gazeteciler davet edilerek bu gezi tekrarlanacak. 21 Ekim’de İstanbul’da toplanacak heyet 5 günlük bir ziyaretden sonra ülkelerine dönecekler. Heyet’in intibaları kitap halinde yayınlanacak.

 

Bu faaliyet ülkemizin, kültürünün ve 100 yıl önceki savaş ve zaferin tanıtılması açısından büyük bir önem taşıyor. İlim heyeti 100 yıl önce Padişah Sultan Reşad tarafından kabul edilmişti. 100 yıl sonra ilim heyetinin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Kültür Bakanı tarafından kabul edilmeleri konusunda gerekli başvurular yapıldı.

İlim Heyeti’nin 100. yılı dolayısıyla, daha önce Beyrut’ta basılan Arapça kitap orijinali ile birlikte basılacak. ayrıca, İlim Heyeti’nin mihmandarı Ali Vahid Efendi’nin hatıraları mahiyetindeki Çanakkale Cephesinde Duyup Düşündüklerim isimli kitabı da latin harfleri ile basılarak dağıtılacak. 

Bu haber toplam 2425 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim