• İstanbul 13 °C
  • Ankara 14 °C

1890'ların Balkanlarında Ramazan nasıl geçerdi?

1890'ların Balkanlarında Ramazan nasıl geçerdi?
'Ramazan Geceleri' kitabında, 1890'ların Balkanlarında Müslüman halkın canlı yaşamlarını ve özellikle de Ramazan gecelerinin yoğun karelerini işlemiş Branislav Nusiç. Fatih Pala yazdı.

Ramazan, her şeyiyle güzel. Gelir, konar ve değiştirir cümle ezberleri. Kötüleri iyi, çirkinleri güzel mi güzel yapar. Her yanı mis gibi bir hava kaplar sayesinde. Siner o rahmanî kokusu dört bir yana tatlı tatlı. Bu lezzet sofrasından yazarlar da kâm alır elbet. Mürekkeplerinin Ramazan yönünde aktığı da olmuştur zaman zaman. Mevzu Ramazan'a odaklanınca, yazılanların rengine de ayrı bir dolgunluk yerleşiverir. Okunan da okuyan da vahyî bir iklimin serinliğine kulaç atıverir böylece.

Sırp yazar Branislav Nusiç, 1898 yılında Ramazan Geceleri isimli öykü kitabını neşreder. Bu neşriyattan tam yüz yıl sonra, yani 1998’de Özgün Yayıncılık bu öyküleri biz Türk okurlara kazandırır N. Şabanoviç’in çevirisiyle. Biz ise bu yüz yılın üzerine yaklaşık bir yirmi yıl daha kattıktan sonra okumuş oluyoruz bu öyküleri. Hem Sırp bir yazar olacak ve hem de Müslüman olmayacak, ama İslam’ın nişanelerinden biri olan Ramazan ile alakalı bir eser kaleme alacak; olacak iş mi bu? Nitekim oluvermiş ey hayret ehli! “Biz”den olmayanların bize ait olanlara dikkat kesilmesi, vaka-i adîyeden olmasa gerek. Ramazan'ın kendi içinde barındırdığı rahmet deryası bir yandan, iman edenlerin belirgin değişimleri de diğer yandan etrafı sarınca, bu atmosferden ister istemez her bir kişi etkilenmiş oluyor. Ne kadar da bu gerçekliğe inancını feda etmese de, kör olmayan kalplere her şey ayan beyan böyle işte.

Yazar Nusiç, nükteli ve yergili eserlerin kalemşörü. Öyle ki, bu tür çalışmalarından dolayı iki yıl da hapis yatıp çıkmış. Başka alanlarda da yeteneğini ortaya koymuş, ama genelde toplumların çelişkili yanlarını gün yüzüne çıkarmış ve burjuva takımlarının para ve iktidar hırslarını şiddetle eleştirmiş. Güldürülerinin tümünde, toplumun geleneklerinin, göreneklerinin ve davranışlarının gülünç yanlarını, kişilerin aptallık ve kötülük gibi türlü sapıtmalarını gündeme getirerek geniş etki uyandırmış edebiyat çevrelerinde. Ne kadar güldürü yazarı olarak öne çıkmış olsa da, eserlerinde yerginin tonlarının mizahtan daha baskın olduğu konusunda kitabın girişinde yayınevi bizi bilgilendiriyor.

Nusiç’in Ramazan Geceleri kitabında anlattığı öykülerin yaşandığı topraklar, bugünkü Kosova veMakedonya tarafları imiş. O günlerin Osmanlı Balkanları’nın Müslüman halkının canlı yaşamlarını ve özellikle de Ramazan gecelerinin yoğun karelerini işlemiş Nusiç. O toprakları bilenler ya da gezenler, bu öyküleri okurken ismi verilen cami ve mekânların tanıdık olduklarını görecektirler. Priştine’yi, Üsküp’ü, Manastır’ı cümle cümle tekrar hatırlamış olacaklar. Yazar, Balkan savaşından önce, Manastır ve Priştine’de Sırp konsolonsu olarak görev yapmış ve Türkleri çok sevmiş; bu sevgisi de oradaki Rumeli Türklerinin yaşamlarını öykülendirmeye yönlendirmiş kendisini.

Öykülere daldığımızda, bu olayları anlatanın ve anlatırken yöreye ait söz kalıplarını kullananın bir Sırp oluşuna şaşırmadan edemiyoruz. Sevgisi, toplumu benimsemeye kadar götürüvermiş yazarı; okuduklarımızdan çıkarımımız bu.

Nusiç’in bu öykülerinde mizahî yön ciddi ciddi ağırlıkta. Gülmeden edemiyor insan sayfaları aralarken. Hatta bazen olay kahkaha noktasına bile varabiliyor, Allah affetsin. Ramazan gecelerini hoş ortamlarda geçirmekten mutlu olduğunu anladığımız yazarın, öykülerde başrole genelde kendini koyduğunu hissediyoruz. Bu hal, yazılanları biraz daha çekici kılıyor okur nazarında.

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/21018/1890larin-balkanlarinda-ramazan-nasil-gecerdi.html

Bu haber toplam 1235 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim