Erzincanlıydı... Erzincan da onun için can’dı...
Milli Gazete, Yeni Devir, İttihat, Bugün, Doğu gibi çok sayıda gazetede ve Anadolu Gençlik Dergisi, Muştu, Tohum, Hareket, Mavera, Gençlik Dergisi, Hisar gibi dergilerde yazıları ve şiirleri yayımlandı. Özellikle çocuk şiirleriyle akıllarda kaldı.
Erzincan İmam Hatip Lisesi’nde benim de öğretmenimdi…
***
“Çocukluk yıllarımla ilgili genel bir değerlendirme yapayım. Ortaokul yıllarında her yaz tatilinde Erzincan’ın yerel bir el sanatı olan bakır el işlemeciliğinde çalıştım. Ustamızdan dinlediğimiz hikâyeler, kıssalar bizi hayata bağlamıştı. Bakır işleme çıraklığından önce bir terzi dükkânında hiçbir ücret almadan çıraklık da yapmıştım.
Babam bir sanat öğrenmem adına beni terziye çırak olarak vermişti. Sabahın bereketi inancıyla, sabah namazı açılan işyerinin, toprak zeminini sular, süpürür, temizlerdim. Müşterilerin getirdiği palto, pantolon, gömlekleri dikiş yerlerinden sökerek, kumaşı ters çeviriyor, onları bir anlamda yeniliyorduk. O yıllar, hayatın maddî sıkıntılarını göğüsleyen, onu aşan, sevgi, saygı, vefa, sabır gibi değerlerle mutluluğu paylaşan güzel insanlarla birlikte bana hayatı tanıma fırsatı vermiş. Bunu şimdi çok daha iyi anlıyorum…”
Bu cümleler merhum Rıfkı Kaymaz’a ait…
Bu ülkenin önemli bir değeri idi, Rıfkı bey…
Yetiştirdiği binlerce öğrencinin ötesinde hâl ve tavırları ile çevresine örnek olan derviş ruhlu bir edebiyatçı-yazar-eğitimci ve şairdi.
İmam Hatip Lisesi’nde edebiyat öğretmenim idi. Ama bir edebiyat öğretmeninden ziyade, üniversite yılları ve sonrasında da bir ağabey ve sahip çıkanımızdı. Bizi iyiye, güzele, doğruya yönlendirendi…
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/1885994/adnan-oksuz/rifki-kaymaz-rahmetle
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.