• İstanbul 13 °C
  • Ankara 14 °C

Adnan Öksüz'den: TERÖR AZDI, NELERİ KONUŞMAYI UNUTTUK?

Adnan Öksüz'den: TERÖR AZDI, NELERİ KONUŞMAYI UNUTTUK?
Seçimin üzerinden yaklaşık 55 gün geçti. Hâlâ hükümet kurulamadı. Türkiye çıkmazda. Oysa hükümetin 17 Ağustos tarihine kadar kurulması gerekiyor.
Seçmen listeleri yenilenmezse Ekim sonu, yenilenirse Kasım sonunda erken seçim kaçınılmaz. Bu durumda Meclisin oluşması da Ocak ayını bulacak. Sonuç olarak 2015 bu tartışmalarla heba olacak.
İŞİD, PYD ve PKK sorunlarına baktığımızda İŞİD operasyonlarında Amerika’nın öncülüğündeki koalisyon devrede.  NATO ve AB yanımızda görünüyor, gibi.  Ancak PKK ile mücadelede aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Yalnızız. Anlaşılır gibi değil. 
İşte konunun “bam teli” de burası! Sorunların temelinde işsizlik var. 
Çarpıcı bir sonuç şu; işsizlik fonuna ilk 5 ayda başvuran kişi sayısı yaklaşık 65 bin kişi iken bu rakam 6. ayda 123 bin kişiye çıktı. 
Bu önemli bir gösterge.  İşsizlik ve cari açık ekonomideki öncelikli sorun. 
yyy Türkiye’deki yatırımcılar artık dışarıda yatırım yapmaya başladı. Bunları konuşmayı unuttuk!

***
* Başka neleri unuttuk? Mesela, yolsuzlukları konuşmayı unuttuk… Rüşveti, iltiması, kayırmacılığı unuttuk… Mesela milyonlarca işsiz inim inim inlerken “bacadan” atananları unuttuk!
* Masaya yatırılması gereken hakiki, hukuki sorunlarını konuşmayı unuttuk!
* Yatırımı, unuttuk, üretimi unuttuk! Bu ülkede istihdam ve üretim demek olan fabrika bacalarından yükselen dumanları özler olduk ve bunu konuşmayı öteledik!
* Yıllardır esnaflık yapıp evine ekmek götüren insanların kepenklerini bir bir kapatmaları ekonomik sorunun hangi düzeyde olduğunun bir işareti aslında. Bunu konuşmayı da unuttuk!
* Yaşanılan bu ekonomik sıkıntılar işçi çıkarmaları da beraberinde getiriyor. İster istemez binlerce insan işinden mahrum bırakılıyor. Üniversite okumuş, kendi bilgisine bilgi katmış genç beyinlerin de durumu hiç parlak değil; açıkçası onlar da devlet büyüklerinin yalancı gündemler oluşturarak bütün enerjilerini bu alanlarda tüketmekte olmalarından nasibini alıyorlar. Artık üniversite gençliği kendi mesleğini icra etmek dururken ‘ne olursa olsun yeter ki iş olsun’ mantığına sahip olmaya başladı. Bunu konuşmayı da unuttuk!
* Emekliye verilen paranın kira, su ve elektrik faturalarıyla nasıl bir anda eriyip gittiğini, seçimlere gidilirken partilerin bu alanda verdiği sözleri konuşmayı unuttuk!
* Türkiye’de %20’lik bir kesim Dünya’da gezmedik yer bırakmazken, lüksü sonuna kadar yaşarken, her geçen gün yatlarına yat, rezidanslarına rezidans, katlarına kat eklerken, geri kalan yüzde 80’in içinde bulunduğu durumu, yaşadığı sıkıntıları masaya yatırmayı unuttuk! 
* Tam da buradan yola çıkarak bu ülkenin gerçek sorunu olan, toplumsal kesimler arasındaki “gelir uçurumunu” konuşamaz olduk!
* Eğitimin yaz-boz tahtası haline getirilmesini konuşmayı bıraktık! 

***
Yoksa “Haçlı İttifakı”nın gerçek amacı da bu mu?
“Terör azdı, neleri konuşmayı unuttuk” derken kastım buydu. 
Haksız mıyım?
ÇAY-KUR’DA NELER OLUYOR?
ÇAYKUR’da işe alınan Çay Eksperleri hakkında… Bayan eksper olarak A fabrikasında işe alınacaksın. 1 ay sonra imalat işçisi olarak B fabrikasına zorunlu nakil yapılacaksın. Kıvırma ve tasniflerde vardiyalı olarak çalıştırılacaksın! 
Çay-Kur Genel Müdürü sayın İmdat Sütlüoğlu müfettişlikten gelme bir bürokrat. Ancak tüm bunlardan habersiz olduğunu sanıyorum. Zira bilse bu işlere göz yummaz. “Keyfi idare” düşmanı olduğu şeklinde tanırım. Biri kulağına çınlatsa iyi olur. Sütlüoğlu’nun Çalışma Bakanlığı’ndaki müfettişlik yıllarını bilirim. Hep haktan yana tavır takındığına şahitlik ederim. Siyasi hayatı beni ilgilendirmez. Nihayetinde içimizde yetişen çocuğumuzdur. Olayın serüveni aslen daha entrikalı; Ardeşenli KPSS’ye girmiş. Çay eksper mezunları Ardeşen’e başvurur ama toplam başvuru sayısı 51. Ama alınacak sayı 17. Diğer 34 kişi başvuru sayısını dolduramadığı fabrikalara gönderilir ama en yüksek puan alanı Çayeli’ne, en düşük puanları alanları ise Işıklı Fındıklı’ya yerleştirirler. Bu nasıl bir adaletse artık bilmem.  Sonra Işıklı Fabrikası işçi ister, personel daire başkanı da hesapta bize iyilik yapar, bizler istemediğimiz halde bizi işçi olarak Işıklı’ya baskı ile gönderir. Şimdi soruyorum; bizden daha az puan alan çay eksperliğine devam ederken hatta KPSS’ye hiç girmemiş arkadaşlar eksperlik yaparken, bizleri işçi statüsüne alıp çalıştırmak adaletin neresine sığıyor? Merak ediyorum doğrusu ve acil adaletli bir çözüm olmasını istiyorum. (Nazım Bayraktar)
Bu haber toplam 808 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim