• İstanbul 12 °C
  • Ankara 10 °C

Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi
ABD’nin yardımıyla PYD/YPG’nin “Kuzey Ordusu” veya 30 bin kişilik “Suriye Sınır Güvenliği Gücü” oluşturma gayreti, rejimin İdlib’de ilerlemesi ve Soçi’deki toplantıya SDG’nin Rusya tarafından çağrılabilecek olması Afrin harekatını gündeme getirdi.

Prof. Dr. Cengiz Tomar

Geçen sene Mart ayında yayımlanan “Suriye satrancında değişen dengeler ve ittifaklar” başlıklı yazıyı şu açık uçlu soruyla bitirmiştik: “Şimdilik bilmediğimiz noktalar, Rakka’nın ve DEAŞ’tan temizlenecek diğer yerlerin kimin müstakbel nüfuz alanı olacağı ve eğer Türkiye’nin Rakka ve Menbiç’te önü kapanırsa batıya dönerek Afrin kantonuna yönelip yönelmeyeceği?”

Trump’ın Suriye politikasının iyice tebellür etmesinin ardından Temmuz ayında yayımlanan “Afrin-Münbiç sarkacında Türkiye” başlıklı yazıda da bu sorununun muhtemel cevaplarını kaleme almıştık. Trump yönetiminin Suriye’de PKK’nın Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adıyla yumuşatılan türevi PYD/YPG ile yoluna devam edeceğinin aşikâr olmasının ardından, “Bu can sıkıcı ve nazik durumda, Türkiye’nin askeri alanda neler yapabileceği sorusu hayati önemini hâlâ koruyor. ABD’nin ‘Fırat’ın batısında bir PYD/YPG varlığı olmayacak’ sözüne rağmen, Menbiç’te bu örgütü korumaya alması, bu bölgeye yapılacak bir operasyonu şimdilik imkânsız kılmakta. Ancak kantonların zayıf halkası durumundaki, üstelik Türkiye (Amanoslar, Hatay ve Kahramanmaraş) açısından sürekli güvenlik riski barındıran Afrin kantonu, son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) baskısı altında” diyerek ifade etmiş ve yazıyı Fırat Kalkanı harekatından sonraki hamlesini Afrin’e yapmasının Türkiye’nin çıkarları açısından çok önemli belirterek bitirmiştik.

Ağustos’taki analizimizde ise İdlib’in Türkiye açısından stratejik önemini izah ederek Akdeniz’e uzanan bir PYD/YPG kuşağımın önlenmesi açısından Türkiye’nin müdahalesinin ne kadar hayati olduğu ifade etmiştik. Nitekim Türkiye çok geçmeden Astana çatışmasızlık anlaşmasıyla İdlib’te varlık göstermeye başladı.

SURİYE’DE ÜÇÜNCÜ OYUN BOZUCU HAMLE

Türkiye Fırat Kalkanı harekatı ile yapmış olduğu başarılı ön alıcı ve oyun bozucu hamlenin ardından, Astana’da Rusya ve İran’la yaptığı çatışmasızlık anlaşmasıyla, Akdeniz’e çıkış noktasındaki İdlib’de de varlık göstererek önemli bir kazanım elde etmiş ve ABD’nin Suriye’deki planları açısından ikinci oyun bozucu hamleyi yapmıştı (İdlib’de bu anlaşmanın hilafına son günlerde meydana gelen gelişmeler başka bir yazının konusu olabilir). Böylece PYD/YPG terör örgütünün Akdeniz’e uzanan koridor hayalleri yerle yeksan olmuştu.

Devamı: http://www.dunyabulteni.net/haber-analiz/415297/afrin-ve-otesi

Bu haber toplam 1423 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim