• İstanbul 19 °C
  • Ankara 15 °C

Ağır Çekim Film Gibi Referandum Kampanyası

Namık AÇIKGÖZ

Son 20 günde çok basit bir deney yaptım: 20 gün ne TV seyrettim ve ne de haber ve köşe yazısı okudum. 

Deneydeki amacım şu idi: Yoğun Türk siyasetini 20 takip etmezsek kaçırdığımız şeyler olur mu?

Bunu bizzat kendi üzerimde denedim (Cümle bir ilaç denemesi gibi oldu ama kusura bakmayın) ve 20 gün boyunca siyasî gündemden uzak kaldım ve tekrar gündemi takip etmeye başladığım geçen cumartesiye kadar gündemden uzak durduğum zaman zarfında hiçbir şey kaybetmediğimi anladım.

Muhalifler 20 gün önce ne söylüyorlarsa, şimdi de aynı şeyi söylüyorlar. Yahu insan 20 gün zarfında hiç mi bir karşı argüman geliştirmez, hiç mi yeni bir düşünce filizi yeşertmez, hiç mi yeni ve çarpıcı bir örnek bulmaz?

Dün CHP’li bir grup köylümüzle (Köylü dediğime bakmayın; bu köyde koskocaman bir üniversite var.) sohbet ediyorduk.  “Eeee… Naapçeniz oylamada? Ne deepduru Kılıçdaroğlu?” diye sordum. Sevgili köylülerimin suratından düşen bin parça. “Bi cevap versek miiii, vermesek mi?” tereddüdü geçirdiler önce. Sonra: “Yeni dediği bir şey yok hocam… Eski hamam eski tas… Sallayamadı gitti ortalığı. Pek dinlimeyoz.” dediler.

Yan masadan kulak misafiri olan ateşli CHP’li arkadaş, “Siz dinlimesini bilmeyonuz!...  Ne güzel şeyler deep duru!...” deyince, bizim masadaki Hasan, “Ne didi le enson?... Beni bi söyle!...” dedi ama yancı arkadaş bir şey diyemedi.

Vatandaşın durumu mu da TV’lerde konuşanların durumu farklı mı?

20 gün önceki lafların tekrarı ve en iyimser deyişle, biraz daha geliştirilmişi ediliyor ekranlarda.  Yok tek adamlık… Yok padişahlık… Yok halifelik…. İnanın tezlerin gelip dayandığı nokta bundan bir milim sapmamış…

Ya iktidar cephesi?...

İktidar destekçisi gazeteciler, ekranlarda, sadece muhalefete laf yetiştirmek için nefes tüketiyorlar. Oldum olası kendini başkası üzerinden tanımlamaya kıl olurum zaten. İktidar destekçileri de 18 maddeyi anlatacakları yerde, muhaliflere cevap yetiştirmekle meşguller.

Muhalifler “Cumhurbaşkanı Hükûmeti” modeline kilitlenip kalmışlar…. İktidar ve destekleyenler ise 18 maddeye giremiyorlar bile. 20 gün önce de girememişlerdi; şimdi de giremiyorlar.

Haaa…

İktidar mensupları zaman zaman 18 maddeyi izaha gayret sarf ediyorlar. Haklarını yemeyelim… Ama öyle izah ediyorlar ki, dinleyen 18 maddede ne gibi değişikliklerin olduğunu anlayamıyorlar. Çünkü kullandıkları dil, yorgun ve bıktırıcı bir dil. Bu dili terk etmek ve dipdiri bir dil kullanmak gerekiyor. Gerekirse her madde için aforizmatik bir cümle ile kitlelere ulaşmak gerekiyor. Ama nerdeee!... Bu konuda 3-4 yazı yazdık aldıran yok…  Demek ki yazmamızın da bir faydası olmuyor. Fakat ben gene de yazayım ve tarihe not düşmüş olayım.

Nasıl olsa anayasa değişikliği kabul edilecek; en iyisi ben bir 25 gün daha deney yapayım kendi üzerimde….

Bu yazı toplam 684 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim