• İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C

Ahmet Doğan İlbey: Kültürün iktidarı mı, iktidarın kültürü mü?

Ahmet Doğan İlbey: Kültürün iktidarı mı, iktidarın kültürü mü?
Yazar Metin Acıpayam sordu; âcizâne biz söyledik: -Kültürün iktidarından mı, iktidarın kültüründen mi bahsetmemiz gerekiyor?

Elbette kültürün iktidarından bahsetmek gerek. Tabii ki kültürü modern anlayışla değil, İslâmlaşmış kültür değerlerimizle anlamalıyız. Bunun daha üst mânası hayatımızı bir baştan bir başa maddî ve mânevî olarak kuşatması gereken İslâm medeniyetidir. Bugün Türkiye’de bu mânada kültür ve medeniyet değerlerimizin hâkimiyeti çok cılızdır. Var olanlar folklorik, turistik ve müzelik mahiyette bir değer olarak yanımızda yönümüzde yer alıyor. Fakat hayatımızı, düşüncemizi, ahlâkımızı yönlendirmesi bakımından tesiri çok az. Çünkü modern seküler bir dünya salgın hâlindedir ki, iktidarların bu husustaki gücünü kırmaktadır.                                                                                                        

Osmanlı’nın ilk asırlarında olduğu gibi milletin, üzerinde ittifak ettiği zihnî ve irfanî hâkimiyeti sağlayan bir kültürün iktidarı hem birleştiricidir, hem de millet ve iktidar arasındaki uyum açısından önemlidir. Tarihimiz bunun örnekleriyle dolu. Cumhuriyet Batılılaşmasında bu uyum yok oldu. Dayatılan kültürel iktidar aynı zamanda seküler devletin siyasî iktidarıydı.                                                         

Seküler rejimin alt yapı hâkimiyeti kırılamadığı için, niyet hâlis de olsa günümüzdeki siyasî iktidarla Müslüman millet kültürünün tam bir mutabakat içinde olduğunu söylemek zor. Tarihimizdeki gibi ideal bir siyasî ve kültürel iktidar uyumu henüz sağlanmış değil.                                                                                

-Kültür ve sanat adamının politikacı ile ilişkisi ne ölçüde olmalı?                                                                          

İktidar kültür ve sanatın muhtevasını ve akışını belirleyen değil, zemininin oluşmasına yardımcı olandır. Siyasetçilerin kültür ve sanata hâkim olmasını beklemek abesle iştigaldir. Tarihimize bakalım; devletlü sınıfı şairlerden, ulu zatlardan, üdebadan, ulemadan beslendiği için iktidar olanların dayatacağı ayrı bir kültür ve sanat hareketi tabiatıyla mümkün değildi. Politikacıların sanatçıya, edebiyatçıya, mütefekkire âmir olması asla ve kat’a doğru değil. Özellikle bu gün modern seküler olan devlet, yâni iktidar yapısında politikacının sanatçıya, sanatçının politikacıya ram olması hiç doğru değil. 

Devamı: http://www.habervaktim.com/yazar/83274/kulturun-iktidari-mi-iktidarin-kulturu-mu.html

Bu haber toplam 598 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim