Şol karlı dağlarda Muhsin Beğ’imiz kaldı / Yüreğimiz kaldı / El vurup yâramızı inciten dağlardan haber gelmedi / Çıkalım dağlara dağlara!
Alperenler gözü yaşlı düştüler dağlara. Yandılar kavruldular karlı dağların soğuğunda. Ateşe kesildiler, ateşlerinden dağlar ürktü. Gözyaşları sel oldu, gözyaşlarından dağlar eridi. Yüreklerinden sayha kopuyor, dillerinden dua:
Ne yamandır şu karlı dağlar hiç aman vermiyor / Yıkılası dağlar, verin Muhsin Beğ’imizi!
Geceler gündüzlere, gündüzler gecelere hüzünle bağlandı. Alperenlerin feryadı göklere erişti. Dağlarda her yer hüzün, her yer Muhsin Beğ’imizdi. Dağlar ses vermeyince yüreklerinde figan koptu:
Muhsin Beğ’imizi bulmadınız mı askerler / dağları taşları aramadınız mı? / Yüreğiniz sızlamadı mı? / Onu kardaş bilmediniz mi? / Bu nasıl töredir böyle? / O bizim beğ’imizdi / Alperenlerin direği idi / Dervişti dâva adamıydı / Milletimizin âvazıydı / Efendiydi yiğitti / Müminlerin duasını almıştı / Karlı dağlar bizden ne istersin / Aç koynunu, Muhsin Beğ’imizi göster bize / Aman karlı dağlar aman / Koynunda yiteni vermez misin sen? / Muhsin Beğ’imizin öldüğünü söylemez misin sen? / Dağlar bizim neyimize / Ateş düştü ocağımıza / Bak alperenler yetim kaldı Alperenler etten kemikten söküldüler, sefer üstüne sefer yaptılar dağlara. Yürekleri ateş topağına döndü. Dokunma karlı dağlar bize, dediler. Karlar düştükçe sızılıyor yaralarımız dediler ve yanık bir türkü tutturdular:
Yolumuz dağlara düştü / Hazin hazin ağlar alperenler / Ecel karları dane dane / Yağar Muhsin Beğ’imizin üstüne / Dostlar Muhsin Beğ’imizi buldular / Dağlarda döne döne / Dağlar kar imiş / Muhsin Beğ’imiz üşümüş / Kar üstünde yatmış uyumuş / Beyazlara bürünmüş / Göz ucuna karlar toplanmış / Yandı kavruldu yüreğimiz oy oy!
Devamı: https://www.habervaktim.com/yazar/84385/muhsin-begimizden-hamiyet-kaldi-bize.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.