• İstanbul 13 °C
  • Ankara 11 °C

Ahmet Varol'dan: Sudan’da Beşir’in zaferi

Ahmet Varol'dan: Sudan’da Beşir’in zaferi
Sudan’da geçtiğimiz Nisan ayının ortalarında cumhurbaşkanlığı, ülke parlamentosu ve il genel meclisleri için seçim yapıldı.

Sudan’da geçtiğimiz Nisan ayının ortalarında cumhurbaşkanlığı, ülke parlamentosu ve il genel meclisleri için seçim yapıldı. Seçimde, işlerinden veya coğrafi şartlardan dolayı sandık başına gelmekte zorluk çekenlerin de rahatça gelip oy verebilmeleri için üç gün süre tanınmıştı. Ama bu süre içinde arzulanan sayıya ulaşılamadığı için özel sebeplerden dolayı sandık başına gelememiş olanlara da imkân tanınması için süre bir gün daha uzatılarak dört güne çıkarıldı. Ama bunun fazla bir yarar sağlamayacağı da tahmin ediliyordu. Çünkü katılımın düşük olmasının sebebi insanların sandık başına gelmelerini zorlaştıran engeller değil kendi tercihleriydi. Yani oy vermeyenlerin büyük çoğunluğunun seçimi bu yöndeydi. 

Oyların sayımı da epey vakit aldığından, resmi sonuçlar 16 Nisan akşamı sandıkların açılmasından ancak 12 gün sonra kamuoyuna duyuruldu. Yüksek Seçim Kurulu’nun açıklamalarına göre oy kullanma oranı %46.4’te kalmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için toplam 5 milyon 584 bin 863 oy kullanılmış bundan 5 milyon 252 bin 478 oy yani tüm oyların %94.05’i Ömer Hasan el-Beşir’e çıkmıştı. 

Böyle yüzde doksan üstü oranlara Arap dünyasındaki dikta rejimlerinde alışığız. O yüzden böyle yüksek oranlar güven verici olmaktan ziyade şüphe uyandırıcı görünüm arz ettiğinden siyasi imajın çok da yararına değildir. Fakat Sudan’daki durum diğerlerinden farklı. Çünkü bu oran, diktatör dışındaki adayların sadece çeşitlilik olsun diye yine onun talimatıyla yarışa katılıp da seçmenlerine “oylarınızı bana değil başkana verin, beni nasıl olsa kazandırmanız mümkün değil; bari oylarınız bölünmesin” diye talimatta bulunmasından değil de etkili muhalif partilerin seçimi boykot etmesinden kaynaklanıyor. Bu yüzden güçlü muhalif partilerin taraftarları sandık başına gitmezken, siyasi iktidarı elinde bulunduran Ulusal Kongre Partisi’nin adayı Beşir’in taraftarları da sadece tercih yapmak değil aynı zamanda boykotu kırmak amacıyla sandık başına gittiler. 

Bundan dolayı bazı muhalif partilerin seçimlerin dürüst olmadığı iddiasında bulunmaları yersizdir. Bunu iddia etmek yerine boykot çağrılarında başarılı olduklarını dile getirmekle yetinseler belki politik atakları açısından daha kazançlı çıkacaklardır. Çünkü Beşir’in karşısında zaten güçlü bir rakip yoktu. Ona karşı güçlü rakip çıkarabilecek partiler saha dışında kaldı. O yüzden sandık başına gidip oy verenler, Beşir’in karşısına çıkan rakiplerinden birinin kazanması için arkasında kitlesel güç oluşturanlar değil ona karşı yürütülen boykot kampanyasının etkisini zayıflatmak ve Beşir lehine boykotu kırmak isteyenlerdi. O aynı zamanda bir siyasi hareketin lideri olduğundan ve partisinin de bir ideolojik kimliği olduğundan arkasında belli bir kitlesel destek olduğu inkâr edilemez. 2010’da böyle bir boykotun olmadığı seçimleri %68 oranında oyla kazanmıştı. 

Devamı için: http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-varol/sudanda-besirin-zaferi-10418.html

Bu haber toplam 424 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim