• İstanbul 25 °C
  • Ankara 30 °C

Akif Emre'den: Avrupa İslamı’nın keşif kolu İslamofobi

Akif Emre'den: Avrupa İslamı’nın keşif kolu İslamofobi
Bazı istisnalar dışında Avrupa’da herhangi bir camiye girdiğinizde o ülkenin dilinde bir hutbe dinlemek zordur. Genellikle cami kurucularının, cemaatinin kökenleri ne ise o dil hakimdir.

Bazı istisnalar dışında Avrupa’da herhangi bir camiye girdiğinizde o ülkenin dilinde bir hutbe dinlemek zordur. Genellikle cami kurucularının, cemaatinin kökenleri ne ise o dil hakimdir. Bir anda kendinizi Anadolu’da yahut Pakistan’da bir camide hissedebilirseniz. Sadece dil değil, camiye dair ritüeller, tefrişata kadar her şey cemaatin kültürel kökenlerini hatırlatır. Çoğunlukla da geldikleri toplumun kötü kopyası durumundadır.

Avrupa’daki Müslüman gerçeğini, Müslümanların sosyo-kültürel gerçekliklerini bilmeyenin yadırgayacağı bu durum aslında doğal bir sonuç. Memleketlerinden kopup gelen insanlar, tüm materyalist varoluş açıklama biçimlerini parçalayarak inançlarını korumayı, ontolojik kimlikleri olan Müslümanlık aidiyetiyle var olmayı öncelediler. Kültürlerinin, bilgilerinin, görgülerinin, paralarının yettiği kadar örgütlendiler, derme çatma mekânlarda mescitler yapıp kendilerini var kıldılar. Bu durum içe kapanmış bir toplumu ima etse de kendilerine ait varoluş alanı oluşturma çabası olarak son derece anlamlı.

Diğer tarafta İslam’ın Avrupa toplumlarına hitap eden yüzü son derece kısıtlı kaldı. Bu durum hem sosyolojik gerçekliğin getirdiği zorunlu sonucu hem de eksikliği gösterir. Dolayısıyla büyük ölçüde Müslümanlık bir bakıma göçmenlere ait bir din ve kültür olarak boy gösterdi.

Tüm bunların tek istisnası Avusturya... Bir yüzyılı aşkın süredir Avusturya’da İslam resmi din. Bunun tarihsel nedeni, Habsburg İmparatorluğunun, yani Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Bosna’yı işgal ve sonrasında da ilhak etmesiyle önemli sayıda Müslüman nüfusa sahip olmasıdır. Bu çerçevede İslam Avusturya’da yasal haklara sahip, statüsü olan bir din olarak tanınır. Bunca zamandan sonra Avusturya bir ilke imza atarak İslam ve Müslümanların statüsü, hakları gibi konuları yeniden düzenleyen bir yasa çıkarttı. Yasa çok açık biçimde yasal ve tarihî olarak da bu ülkenin asli unsuru sayılan İslam’ı ötekileştirmekte, diğer dinlerden farklı bir ayrımcılığa tabi tutmakta ve potansiyel suçlu gören bir düzenleme getirmekte.

Bunun ne anlama geldiğine geçmeden önce olayın acıtıcı tarafına değinmekte yarar var. Bu yasanın gündeme geldiği ve adım adım yasalaşma sürecine girdiği uzun süre boyunca bu ülkedeki örgütlü dini cemaatler, dernekler, kurumlar etkin olarak hiç bir faaliyette bulunmadı. Gösterilen tepkiler çok sönük ve organize olmaktan, ikna edicilikten hayli uzak. Ayrıca Türkiye’nin konuyla ilgili kurumlarının da ne oradaki baskı gruplarıyla etkili çalışması oldu ne de resmi düzeyde girişimi. Muhtemelen her şey bittikten sonra kınama mesajları artacak, sonra da unutulacaktır.

Kısaca Avusturya İslam yasası bir tür “Avrupa İslamı” projesinin artık fiilen uygulamaya konuluşunun ve yasallaşmasının resmidir. Yasanın teknik ayrıntıları bir yana, artık Avusturya’nın kendi imamlarını yetiştirmesini, dışarıdan finans kaynaklarının kesilmesini, -ki bu tür yaptırımlar hiç bir dine uygulanmıyor- daha da önemlisi tek tip Kuran mealini dayatıyor.

11 Eylül sonrası yoğun biçimde dillendirilen “ılımlı İslam” projesinin farklı bir versiyonu olarak ortaya atıldı “Avrupa İslamı”. Gerekçesi hazırdı; aşırılıkçı, şiddet içeren İslamcı akımlara karşı modern, makul olanı ikame etmek!

Avusturya’da “İslam yasası”nın yürürlüğe girmesiyle birlikte Avrupa’nın diğer ülkelerinde de benzer sesler yükselmeye başladı. Zaten Almanya derinden derine bunun hem teolojik hem politik altyapısını oluşturuyor. Fransa bilinen jakoben tavırlarla, daha doğrudan politikalarla, kısıtlamaları yürürlüğe koyuyor. Ancak bu denli radikal bir karar henüz alınmış değil.

“Avrupa İslamı” modelinin yasal altyapısını hazırlayan aktüel gelişmeler makul gerekçe olarak gösterilecektir. “İslamofobiyi körükleyen bazı eylemler olmasaydı bu yasalar bu kadar kolay geçirilemezdi” gibi ucuz gerekçeler bir yana ortada önemli bir yanılgı var. Nitekim kimi Müslüman temsilciler de bu yönde açıklama yaptı: Bu yasalar İslamofobiyi körükleyecek!

Devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/akifemre/avrupa-islaminin-kesif-kolu-islamofobi-2008156

Bu haber toplam 431 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim