Gaziosmanpaşa’da okula giden torunlarım 45 kişilik sınıflarda okuyor, üstelik ikili eğitim görüyorlar.
Durağan’da ilk defa bir yazar gördüğü için çok mutlu olduğunu söyleyen öğrencilere rastladım. İlk defa kitap alıp imzalatanlar oluyor.
İlk defa hafıza teknikleri, hızlı okuma ve zekâ geliştirme metotları semineri dinleyip mutluluk duyduklarını söyleyen öğrencilerle tanıştım.
Merkezi sınavlar stres kaynağı.
Sınavlara hazırlanmak ve başarılı olmak hayli emek istiyor.
Yoğun bir şekilde sınava hazırlanma semineri alıp zorlukları nasıl aşabileceğini öğrenince çocuklar çok seviniyorlar.
Anadolu’daki birçok bölgede okullar özel okul gibi, 20-25 kişilik sınıflarda eğitim yapıyor.
Her okulda bilgisayar, internet, akıllı tahta var.
Köy ve kasaba çocukları yatılı bölge okullarına taşınıyor.
Devlet servisle öğrenciyi taşıyor, taşımalı öğrencilere öğle yemeği veriyor. Öğleyin dört çeşit yemek çıkıyor, yatılı okullarda sabah kahvaltısında sekiz çeşit yiyecek var.
Devlet, eğitime epeyce yatırım yapmış.
Taşrada bulunmanın avantajlarının yanında eskileri de var.
Öğretmen sıkıntısı hat safhada.
En büyük eksiklik branş öğretmeni yokluğu.
Durağan’da öğretmenlerin üçte biri ücretli.
Ücretli öğretmenlerin çoğu branş dışı derse giriyor.
Fakülte mezunu bulunamadığı takdirde iki yıllık yüksek okul mezunları ders veriyor.
Eğitimci branş dışı derse girerse verimli olamaz. Hele iki yıllık yüksek okul mezunu olursa verim daha da düşer.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.