Asım Köksal TYB İstanbul’da Anıldı

Programı yöneten TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, ilminin ışığında nefeslendiğimiz, gayretinin ocağında ısındığımız irfan öncülerinden biri olarak tarif ettiği Mustafa Âsım Köksal ile ilgili şunları söyledi:

MUHABBETLİ BİR GÖNÜL USTASI

“Âsım Köksal Hocaefendi, ömrünü Müslümanların kurtuluş rehberi Kur’an’a ve bütün insanlığın rahmet ve şefkat önderi Peygamberimiz Efendimiz’e adamış bir âlim, hak ve hakikat davasının muhabbetli bir gönül ustası. Kalemini kalbine değdirerek İslam tarihini günümüze taşıyan bir yazar, Büyük Arif’e his akrabalığı yapmış bir şair. Mutluluk çağının yiğit yüreklerinin muhteşem hayatlarını gönül mabedinin sırlı fanusunda damıtarak çağ vurgunu yemiş yorgun ruhlarımıza, kırgın bedenlerimize aşk olarak sunan zarif bir veli.

Büyüklerinin tanımayan milletlerin büyük insanlar yetiştiremeyeceğinin bilinciyle ömrüne destansı hizmetleri sığdıran merhum Asım Köksal Hoca Efendi’yi vefatının 9.yılında anmak, şahsiyetinin derinliğini anlamak, hayatının ve hizmetlerinin model olarak alınmasına aracı olmak niyetiyle bu programız düzenledik. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi olarak irfan öcülerimizi gençlerle buluşturmaya devam edeceğiz.”

HAYATINI PEYGAMBERİMİZ’E ADADI

Mustafa Âsım Köksal’ın torunu Âsım Cüneyd Köksal, merhumun hayatını Peygamber Efendimiz’e adadığını dile getirerek en geniş şekilde Peygamberimiz’in hayatını, İslami tebligatını yazmak ve yaymak uğrunda 85 yıllık ömrü boyunca hiç durmadan çalıştığını kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Peygamber muhabbeti ile dopdolu idi, her sohbetinde Peygamberimiz'den ve sahabilerden misaller getirerek konuyu izah eder ve Resulullah'tan bahsettiğinde çok vakur bir ifadeye bürünürdü. O'nun ahlakıyla ahlaklanmış olup daima güleryüzlü ve hoşsohbet idi.

Uzun ve bereketli ömür yıllarında devamlı çok yoğun bir tempoyla çalıştı. İslam Tarihi'ni yazdığı 20 küsur sene boyunca sabah namazından yatsı namazına kadar, zaruri ihtiyaçları hariç hiçbir mola vermeksizin eserinin yazımını sürdürdü. Kendisinin bel fıtığı ve romatizması vardı, son derece soğuk ve sobalı olan eski evinde pardösüyle çalışırdı. Dâhilî ve harici şartlar onu çalışmasından alıkoyamazdı. Bana örnek olması için çalışmalarında karşılaştığı güçlüklerden ve bunları aşmakta gösterdiği azimden söz eder; bazen bir kelime için saatlerce uğraştığını, bazı defalar sabahtan akşama kadar yalnızca birkaç satır yazabildiğini söylerdi. Bazı sabahlar da hâlet-i ruhiyesinin çalışmak için müsait olmamasına rağmen sandalyesine oturup kendini zorlayarak konsantre olmaya gayret ettiğini, bir müddet sonra açılıp kendini işine verdiğini anlatırdı. Bütün kitaplarını kendisi daktilo ederdi, her türlü meselesiyle bizzat kendisi meşgul olurdu. Yardımcısı ve asistanı yoktu. Bir gün bana, eğer yardımcıları bulunsaydı daha tasarladığı birçok şeyleri yazabileceğini söylemişti. Bu enerjisini ve gayretini hiçbir zaman yitirmedi.”

Programda Ayrıca Prof Dr Turan Koç ve Prof Dr Ahmet Turan Aslan, Âsım Köksal’ın ilim dünyamıza katkılarını anlattı.