Ya da HDP’li bir tek kişiyi, ilaç için?
Yoklardı elbette... Bazıları tükrük tüketiminden mecalsiz düşmüştü. Bazıları Kandil’den ışık belkiyordu...
Kandil sönmüş durumda... Bu bekleyiş beyhude!
İnsan olan, insanlığı tarumar eden hadiseler karşısında insanî tepkiler verir. İnsan haysiyeti, vicdanı, şerefi, izzeti bunu gerektirir. İnsana karşı işlenmiş suça karşı “adam aldırma git diyemez...”
Bu öyle umumî bir haldir ki, beklenti oluşturur. Henüz IŞİD işi veya PKK mamulatı olduğu konusunda kesin karara varılamayan Suruç patlamasından sonra bir yerlerini yırtanlar neden Arslan binbaşının cenazesinde yoklar? Neden suskunlar? Terör konusundaki bu seçicilikleri niye?
Bunlar çocuklar öldürüldüğü zaman ayağa kalkmazlar mı? O iddiada değiller mi, öyle bir görüntü vermiyorlar mı?
Görünüşe mi bakalım yani: PKK kaç çocuğun kanınla girdi... Bunlardan tıs çıktı mı?
Sırf 6-7 Ekim’i hatırlayalım. Bunlardan bir sada işittiniz mi?
Ben bütün akıl ve mantık imkânlarını kullandım, çaresiz kaldım. Sonra şu soru zihnime takıldı: Acaba “bu cenazeye şerefsizler gelemez” diye bir kayıt mı konulmuştu?
Hadi cenazeye gelmediler... Bir açıklama yapamazlar mıydı? Bunlar açıklama ishaline tutulmuştur, vara konuşurlar, yoğa konuşurlar. Bir açıklama yahu? “Terörü lanetliyoruz! Türkiye’nin bir subayının katledilmesi alçaklıktır!”
Devamı için: http://www.gazetevahdet.com/neden-yoktular-neden-kinamadilar-3033yy.htm
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.