Uzun zamandır kampüste bir mescit açılmasını talep eden dindar Müslüman öğrencilere müspet cevap veren rektörlük mescit açmak için harekete geçti. Bazı öğrenciler bundan rahatsızlık duydu, kampüste mescit açılmasına karşı çıktı. Rektörlüğün mescide ihtiyaç olduğunu belirtmesi üzerine, 1500 kadar öğrenci kendilerinin Budist olduğunu, ibadet için kampüste bir yere ihtiyaç duyduklarını söyleyen bir dilekçeyle Budist tapınağı açılması için idareye başvurdu. Mescide karşı öğrenciler “bilim yuvası”nda ibadethaneye yer olmadığı türünden argümanlar da ileri sürdü.
Bu olayı akıl, vicdan, toplumsal realite ve din özgürlüğü açısından değerlendirebiliriz. Kestirmeden söylersek, mescide karşı çıkan öğrencilerin tavrının akla, vicdana, toplumsal realiteye ve din özgürlüğüne aykırı olduğu açık. Kampüste ibadethaneye yer olmadığı iddiası ise, kaba bir 19. Yüzyıl pozitivizminin hortlamış hâli. Bu öğrenciler Batı'da her önemli üniversitenin bir şapeli olduğundan habersiz galiba.
Devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/atillayayla/budizm-islam-ve-din-ozgurlugu-2010335
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.