Hiç kimse, biraz susun, susalım demiyor. Hiç kimse, dinlemeye talip olmuyor. Herkes, benim de konuşmaya hakkım var diyor. İyi güzel de herkes, her aklına geleni yüksek sesle dillendirirse, halimiz ne olur?
Ne garip: Müzikte bile, “susma durağı” diye bir şey var ama insanlar oraya gitmek istemiyor.
Bu en garip: İbrahim Tenekeci Ağabeyimizin, “Kur’an okunurken susuyor herkes / Geçiş üstünlüğü onundur çünkü” diye bir şiiri var. Bir akşam, yine onunla birlikteyken, bazı konuşma meraklılarının Kur’an’ı susturduklarına şahit olduk.
Bizim kültürümüzde “büyük sözü” diye bir şey vardır. Sadece konuşmak, fikrini söylemek diye bir şey yoktur.
İşte, bunları konuşmalıyız.
Her zaman konuşmak olmaz. Bazen de susmak, konuşmamak gerekiyor. Nuri Pakdil’in ifadesiyle: “Susmak da konuşmak kadar önemli oluyor bazen.”
Konuşmaktan; kendimize bakmaya, etrafı seyretmeye ve düşünmeye vakit kalmıyor. Üstelik bu konuşmalar, hep yüzeysel bir şekilde gerçekleşiyor.
Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ayhan-demir/guzel-susmak-25912.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.