Her gün gazetelerde okuruz. Neymiş efendim? Yargıtay Başkanı yeni adli yılı açılışında konuşarak "laiklik" nedir diye anlatmış. Anayasa Mahkemesi kapatma davası açar, "laiklik" nedir diye anlatır uzun uzun. Komutanlar devir-teslim töreninde "laiklikten bir milim şaşmak yok!" der!
Gelin şu konuda anlaşalım: Devlet laik olur; yani dinle devlet işlerini birbirine karıştırmaz. Yani devletin dini yoktur; laiktir. Ama Allah'ın adını ağzına almaz, İslam'ın hiç bir şartını yerine getirmez, üstelik de insanlıktan payına hiçbir şey düşmemişse, ona "laik" değil "ateist"denir. Laiklik dinle devlet işlerinin birbirine karıştırılmaması, inanç ve vicdan özgürlüğüdür. Hadi bir örnek daha verelim: ABD laik değildir; din anlamında çok da tutucudur. Cumhurbaşkanından belediye başkanlarına kadar herkes göreve başlarken kutsal kitap üzerine yemin eder. ABD parasının üstünde "In God We Trust/Tanrıya Güveniriz" yazar. Böylece de devletin Tanrı'ya inancı vurgulanır. Zaten bir Amerikalı'ya siz laik misiniz diye sorsanız, "ne ilgisi var; biz Hıristiyan'ız." (Yahudi'yiz, Müslümanız) cevabını alırsınız. Hatta sokaktaki Amerikalı laik sözcüğünün anlamını bilmez bile!
Bizim ülkemizdeyse hemen herkes toplum bilimci olup çıkmıştır!! Laik Devlet ya da Ulus Devlet konusunda ahkam kesen kesene. Onun için gelin Profesör Niyazi Öktem'i bir kez olsun dinleyin: "Bırakınız Ulus Devlet, Laik Devlet konularında toplum bilimciler ya da tarihçiler konuşsun...Toplum Bilimlerinde mantık ve doğa arasındaki farklı görüşleri inceleyerek sonuca ulaşmak vardır. Yoksa hem yanlış hem de yandaş bir tutum içinde olursunuz. Yandaşlıksa sizi gerçeklerden uzaklaştırır. Örneğin, 'laiklik Anayasamızda belirtildiği gibidir, üzerinde tartışma yapılamaz', diye kestirip atmak, bilimden uzaklaşmak demektir."
Devamı: https://www.star.com.tr/yazar/musluman-olmaktan-niye-utaniyorsunuz-1-yazi-1393130/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.