• İstanbul 23 °C
  • Ankara 24 °C

‘Babamdan Bana Hüzün Kaldı Yalnızlığı Çok Sevdim’

‘Babamdan Bana Hüzün Kaldı Yalnızlığı Çok Sevdim’
Herkesin anne ve babası kendisi için çok değerlidir. Annelerimize , babalarımıza hayatta oldukları zamanlarda yeterli ilgiyi gösterebiliyor muyuz.

Seviyoruz belki de sevdiğimizi hissettiremiyoruz. Sevgimizi gösteremiyoruz. Dünya meşakkati, gündelik işler, hayatın önümüze serdiği zorluklar..önümüzde konulmuş engeller gibi görüyoruz. Bütün bu engelleri bir anda bir tarafa bırakıp annemize babamıza koşabilsek belki çok değişecek duygularımız, davranışlarımız. Onlar hayatta iken  gerekli saygıyı, özeni gösterebilmiş olsak  bizi yalnız bıraktıklarında arkalarından keşke şöyle yapmasaydık, ya da şöyle yapsaydık daha iyiydi, der miydik. Bu konuda eksikliklerimiz olduğunu neden sonra görüp üzülüyoruz ama zamanı geri getirmek mümkün olmuyor. Durup dururken nereden mi geldi bu düşünceler.. Söyleyeyim,  geçtiğimiz günlerde tesadüfen bir televizyon programı izledim. Genelde tv izlemiyorum çok önemli bir program olur da haberdar olursam izlemeye çalışırım. Tesadüfen izlediğim program TRT Haberde ‘benim annem benim babam’  başlıklı bir yayındı. Program konuğunun Mustafa Ruhi Şirin olduğunu öğrenmem daha çok dikkatimi yöneltmeye neden oldu. Daha birkaç gün önce bu zarif insandan çok incelikli bir posta almış ve çok mutlu olmuştum. Cağaloğlu’nda bir etkinliği vardı ve kendisini dinlemeye geldiğimiz için ertesi gün yazdığı mail ile bize teşekkür ediyordu. Tv’de bu zarif  insanı içli bir konuşma yaparken görünce çok heyecanlandım bütün bir dikkatimle takip etmeye başladım.

Annesiyle ilgili düşüncelerini, anılarını anlatıyordu ilk bölümde. ‘Annem  tanıdığım dünyanın en çalışkan insanıydı’ derken duygu yüklü kelimeleri sesli olarak ortaya koymada zorlanıyor, hislendiği, ağlamaklı halinden anlaşılıyordu.Uykularında bile çalıştığını söylediği annesi için ‘temizlik ve iyilik meleği, çocukları için çırpınan bir anne, ben ölürsem çocuklarımı kime bırakacağım’, diyen bir anne, diyordu.

96 yaşına kadar yaşadığı annesi kadar yaşamayı çok istiyordu. Anneannesi 105 yaşında vefat etti. Her Anadolu kadını gibi okuma yazma bilmediği halde, dünyaya hikmet penceresinden bakabilen bir anneyi anlatıyordu. En çok sevdiği Süleyman Çelebi’nin efendimiz (sav) Rasulullah için yazdığı mevlid’i şerif idi. Onu okurken, dinlerken çok duygulanıyordu annesi.

Mustafa Ruhi Şirin annesini çok sevdiğini ve sözünden çıkmadığını belirtirken bir ara Bosna’ya gitmeye karar verdiğini fakat annesine bunu söyleyip izin istemeye cesaret edemediğini belirterek, yeğenini aracı kılarak izin istiyor. Annesi de  kendisini arayıp ne için gitmek istediğini soruyor, ‘ çocuklardan özür dilemek için gideceğim’ deyince izin veriyor. Bosna’da yaşanılan büyük katliamdan sonra yalnız kalan çocuklardan özür dilemek için giden evlada hangi anne izin vermez..

Genellikle kendi evlerinde birlikte kaldıklarını ifade eden Şirin, annesinin yanlarında bulunması ile evlerinde adeta bir cennet iklimi yaşadıklarını söyledi.

Annesi ile hatıralarını anlatırken zaman zaman duygularını gizleyemeyen Mustafa Ruhi Şirin, ‘kaç yaşında olursak olalım annemizin çocuğuyuz, dedi. Çok duygulandı..Çok hüzünlendi..

Babası ile ilgili hatıraları, düşüncelerini anlatırken en çok şu sözleri sarstı beni de. ‘Babamdan bana hüzün kaldı, yalnızlığı çok sevdim.’

Küçükken babasının vefatına bir türlü alışamadığını söyleyen Şirin, onun ölümünden sonra evlerinin kapısında oturup gelecek diye beklediğini fakat, gelmediğini, hiç gelmeyeceğini  ancak çok sonraları anlayabildiğini ifade etti.

Onları hala yaşıyorlar gibi kabul ettiğini belirten Mustafa Ruhi Şirin ‘Ölüm diye bir şey yoktur. Hepimiz ebedi yurdumuzda buluşacağız. Ben  ara verdik diye düşünüyorum.’ dedi.

İnsanın en büyük okulunun  baba okulu, anne okulu olduğunun çoğu kez unutulduğunu  ifade eden Şirin, en iyi öğretmenin anne ve  baba olduğunu, en iyi okulun da  anne okulu, baba okulu olduğunu söyledi.

Konuşmasında anne ve babası için yazdığı şiirlerden örnekler de sunan Şirin’in , annesi için yazdığı şiirden şu güzel dizelerle bitirelim.


Herkes öğrenebilir balık tutmayı bana denize bakmayı öğret anne 

 

Şakir Kurtulmuş

 

 

Bu haber toplam 794 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim