• İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

Balfour Deklarasyonu: Dünya barışını rehin alan belge

Balfour Deklarasyonu: Dünya barışını rehin alan belge
Bugünden tarihe doğru bakıldığında, Balfour Deklarasyonu diye isimlendirilen mektup, bazıları için övünç ve zafer olarak görülse de dünya durdukça bir utanç belgesi olarak kalacaktır.

Prof. Dr. Zekeriya Kurşun

Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna yaklaşıldığı sırada, 2 Kasım 1917'de İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour’un, siyonizmin ünlü hamisi Lord Rothchild’e gönderdiği mektupta şu ifadeler yer alıyordu: "Majestelerinin hükümeti Yahudilere Filistin’de bir yurt tesisi fikrini hararetle desteklemektedir. Bu maksatla her ne gerekiyorsa yapılacaktır. Filistin’de yaşayan ve Yahudi olmayanların medeni ve dini haklarının zarar görmemesi için de azami gayret gösterilecektir."

İngilizlerin geleneksel diplomatik yazışmalarına uygun muğlak ifadelerden oluşan bu mektubun içeriğini ve nasıl sonuçlar doğuracağını mektubu yazan da muhatabı da biliyordu. Zira yaklaşık bir asır boyunca ama özellikle 1896’dan sonra siyonistlerin ve onlara müzahir olanların faaliyetleri ve nihai hedefleri Avrupa basınında sürekli gündemdeydi. Bu yüzden bugünden tarihe doğru bakıldığında, Balfour Deklarasyonu diye isimlendirilen bu mektup, bazıları için övünç ve zafer olarak görülse de dünya durdukça bir utanç belgesi olarak kalacaktır.

Bu mektup, asırlarca Avrupa’nın bilim ve kalkınmasına katkı vermiş olan Yahudilere uygulanan engizisyon, baskı ve nihayet soykırım kadar utanç verici bir belgedir. Bu mektubun içeriği siyonistlerin arzularına bir cevap, onlara Filistin’de “ulusal bir yurt” sağlamak gibi masumane bir görüntü verse de genel olarak İngiliz, özel olarak da Avrupa siyasetindeki hipokrasinin zirveye ulaştığı örneklerdendir. Bu belge, bütün dinlerin, filozofların, aklıselim siyasetçilerin ve masum insanların hayal ettiği dünya barışını rehin almıştır. Ayrıca Osmanlı Devletinin taksimine ve milyonlarca Filistinlinin mağduriyetine kapı aralamıştır. Birkaç satırdan oluşan bu belge uluslararası hukuku, en temel hak olan can ve mal masuniyetini yok saymıştır. Avrupa’nın güçlü devletlerinin şahsında Balfour, kendilerine ait olmayan ve insanların yaşadığı bir toprağı başkalarına hibe ederek kolonyal aklın çirkinliğini de bu utanç vesikası ile ortaya koymuştur. Filistin halkının mağduriyeti karşısında dünyanın hâlâ sessiz kalması ve bir çözüm üretememesi bu belgenin hedeflerinin tamamlanmadığının da bir göstergesidir. Bu yüzden bu belge bugüne kadar tartışıldığı gibi bundan sonra da tartışılmaya devam edilecektir.

Devamı: http://www.dunyabulteni.net/haber-analiz/411085/balfour-deklarasyonu-dunya-barisini-rehin-alan-belge

Bu haber toplam 683 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim