Basın Dünyasından Yüzler Sesler Programı Başladı

Sultanahmet Kızlarağası Medresesi’nde gerçekleşen program yoğun ilgi gördü. Basın dünyasının birbirinden değerli duayen isimlerinin konuk olacağı programın ilk konuğu Avni Özgürel, bilgi ve tecrübelerini paylaştı.

Programın açılış konuşmasını yapan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “TYB İstanbul Şubesi olarak basın dünyasının önemli kalemlerini gençlerimizle buluşturmak, değerli fikirlerini ve tecrübelerini yeni nesille paylaşmalarını sağlamak amacıyla bu programı başlattık. Her ay farklı bir ismi davet edeceğimiz bu program İstanbul'un mevcut kültür etkinliklerine de ayrı bir zenginlik katacaktır. Desteklerinden dolayı Basın İlan Kurumu'na teşekkür ediyorum.” dedi.

Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey’in takdimi ile başlayan programda basın dünyasının duayen ismi Avni Özgürel sözlerine TYB’nin çok önemli bir kurum olduğunu ifade ederek şöyle başladı:

“Adeta bir korku tünelinden geçer gibi çok zor bir dönemden geçiyoruz. Sultan Abdülaziz’den beri Türkiye’yi kim yönetecek, meşru bir yönetim mi yoksa atanmış bir siyasi figür mü sorusu etrafında geçen bir süreç yaşıyoruz.”

Sultan Abdülaziz’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kadar gelen tarihsel sürecin önemli kırılma noktalarını ifade ederek konuşmasını sürdüren Özgürel, darbeler tarihine de temas ederek şunları söyledi:

“Darbeci prototipi sabittir. Bu prototip kimi zaman askeri üniformaya bürünür, kimi zaman imam cüppesi giyer. Dolayısıyla darbecinin asker ya da din adamı olmasının kafaları karıştıracak bir tarafı yok. Bunlar Türkiye’yi ele geçirmek, yönetmek isteyen mihrakların duruma göre tercih ettikleri maskelerdir.”

Cumhuriyet devri Türkiye’sinin siyasi olaylarının arka planını ve satır aralarını katılımcılılarla paylaşan Özgürel, konuşmasına TYB İstanbul Şubesi’ne ve Basın İlan Kurumu’na teşekkür ederek son verdi.

Mustafa Canbey ise, Türkiye’deki gazetecilikle ilgili şöyle dedi:

“Gazetecilik esaslı bir iştir ve temeli muhabirliktir. Fakat Türkiye’de iletişim fakültesinden mezun olup muhabirliğe yeni başlayan arkadaşlar çok kısa bir sürede hemen istihbarat şefi olalım, müdür olalım, genel yayın yönetmeni olalım diye düşünür. Çabucak yükselmek ister fakat terfi ettikçe yani halktan, hayattan uzaklaştıkça gazetecilik denilen o ruh söner. Çünkü gazetecilik halkı halktan ve devletten doğru bir şekilde haberdar etmektir. Bu açıdan bakıldığında çok esaslı, zevkli, keyifli ve kıymetli bir iştir.”

‘Basınımıza Yön Verenler’ başlığıyla gerçekleşen ilk söyleşi, katılımcıların sorularına verilen cevaplarla son buldu.