Bayram Zilan: Devletsizlik Meselesi Üzerine Notlar…

Bayram Zilan: Devletsizlik Meselesi Üzerine Notlar…
“Seni Allah’a, halkımızın mücadelesine emanet ediyoruz. Gözün arkada kalmasın, davamıza sahip çıkan yiğit gençlerimiz var. Kürt halkı çok iyi biliyor; Tahir’i öldüren devlet değil, devletsizliktir”

Yukarıdaki sözler, bir gün önce yanında bir avuç genç avukatla silahlara, şiddete, operasyonlara, çatışmalara ve hendeklere itiraz eden, Diyarbakır’ın kadim medeniyetine ve en önemli simgelerinden birisi olan 515 yıllık dört ayaklı minareye sahip çıkmaya giden Tahir Elçi’nin o gün yanında olmayıp, bir gün sonra cenazesine en ön safta katılan Demirtaş’a ait…

Sorgulama ve itirazın en güçlü yapılması gereken yer de tam burası.

Demirtaş ve partisi, “Tarihi bir bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış kadim bölgede, insanlığın ortak mekânında silahlı çatışma istemiyoruz, savaşlar, çatışmalar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz” diyeceği günler öncesinden belli olan, basının, STK’ların, Diyarbakır entelektüellerinin ve siyasi yapıların haberdar olduğu bir basın açıklamasında neden yok?

Demirtaş ve partisi ve onların bütün “sivil” uzantıları, alfabede kullanamadık harf bırakmayıp türlü türlü isimlerle ortaya çıkan YDG-H, KCK, PKK, YPJ, ABC, WYZ gibi silahlı yapılanmaların birçok medeniyete beşiklik etmiş kadim bölgelerde hendek kazmalarından, tarihsel mirasa tecavüz etmelerinden, insanlığın ortak mekânlarını yok etmelerinden memnunlar mı? Memnun değillerse neden Elçi’nin bir gün önce dirisinin yanında değil de, bir gün sonra ölüsünün yanında saf tuttular?

Demirtaş ve partisi ve onların bütün “sivil” uzantıları…

On bin yıldır açık hava müzesi olarak ayakta kalmayı başarmış, Ortadoğu’nun kalbi, kültür kenti Diyarbekir’in, Suriçi’nin on bin yıl sonra kendileri yüzünden düşmek üzere olduğunu, dört ayağı üzerinde 515 yıldır dimdik ayakta duran İslam’ın en güçlü mimarilerinden biri olan dört ayaklı minarenin yine kendi vurdumduymazlıkları ve sorumsuzlukları yüzünden düşmek üzere olduğunu görmüyorlar mı? Görmeyecekler mi? Buna dur demeyecekler mi?

Dört ayaklı minarenin altından yüzyıllardır barış içerisinde geçen halkın, yüzyıllar sonra geçmekten korkar hale geldiğini bilmiyorlar mı?

Bir medeniyet; kültürüyle, kadim tarihiyle, insanıyla ve insanlığıyla yok ediliyor.

Öte yandan bütün bu olanları tribündeki localarından keyifle izleyen, etliye sütlüye karışmayan, dur demeyen, fakat bir ölüm olduğunda koşar adım locasından çıkıp morg önünde boy gösteren, cenaze başında şov yapan, kahramanlık öyküleri yazan, intikam yeminleri etmeleri için gençleri gazlayan ve onları ölümün yüceliğini göstererek motive eden siyasi nebbaşlar var.

Devamı: http://www.milatgazetesi.com/DEVLETSIZLIK-MESELESI-UZERINE-NOTLAR/75269#.Vl1YcfnhDIU

Bu haber toplam 862 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim