İşinin ehli kişilerce emek verilerek oluşturulmuş, kolektif bir çalışmanın ürünü olan “Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı” Osman Özbahçe’nin başyazısı ile açılıyor. İslam dünyasının merkezine konuşlandırdığı Türkiye’nin, güçlendikçe daha da sıklaştırılan saldırılara maruz kaldığına dikkat çekiyor Özbahçe. Edebiyatı “steril ortamların lüks uğraşı” veya konfor zamanlarının ürünü algılayan çevrelere, asıl meselenin zor zamanda konuşmak olduğunu hatta edebiyattaki büyük sıçramaların sıkıntılı günlerde gerçekleştirildiğini hatırlatıyor.
Türkiye’de aktüel siyaset dışındaki hemen hiçbir mesele insanımızın dikkatini çekmeyi ve ilgi çemberine girmeyi başaramıyor. Bu durumu kimsenin eleştiri istememesiyle bağdaştıran Özbahçe, edebiyatın sağlam bir eleştiri ve kavrayış olduğuna dikkat çekiyor. Eleştiriyi dışlayan herhangi bir yapının diri tutulamayacağını, zamanla paslanacağını belirttikten sonra ülkemizde eleştirinin cılız kaldığını çünkü “can havliyle” yaşadığımızı söylüyor. Böylesi büyük bir eksikliğin acilen giderilmesi ve eleştiri ortamının oluşturulması saikiyle, kadrajı geniş bir “2015 Türkiye’si” fotoğrafı çekip bununla da yetinmeyip tahlil eden bir yıllık hazırlandığını anlıyoruz. Yıllık 26 kişilik ve alanında uzman bir kadro ile oluşturulmuş.
Aşkar dergisi editörü İdris Ekinci, edebiyat dergilerini şiir odaklı değerlendirmiş. Türk şiirinin yatay çizgisinde ilerlemeye devam ettiğini, yığın olarak şiirlerin yazıldığını belirten Ekinci, çeşitli arayışlar ve denemeler olmasına rağmen taze soluk getirecek ayrıksı bir çıkış noktası olmadığını söylüyor. “Edebiyat dergilerinde ve şiir sayısındaki niceliksel artışın fayda getirmeyeceği” düşüncesini yazısı boyunca vurgulamakla birlikte, “Edebiyat dergilerinin yaptıkları aşağı yukarı birbirine benzemektedir. Bazı dergiler biraz daha iyi bir yolda o kadar.” diyerek de dergilere karşı pek olumlu olmayan tavrını ortaya koyuyor. Yazının sonunda da çeşitli dergilerden şiir seçkisi oluşturmuş.
Atakan Yavuz “Eleştiri Hasadı” başlığıyla, geçen sene çıkan eleştiri kitaplarını yazmış. 2015 eleştiri kitaplarının genel seyriyle değil de Ahmet Şuayb’tan günümüze kadarki eleştirmenleri ele alarak giriş yapan Yavuz, kitapların arka kapaklarına konulmaya müsait tanıtım yazıları kaleme almış.
Edebiyat dergilerini Ulvi Kubilay Dündar, Yağız Gönüler, Ümit Güçlü, Muhammet Safa Karataş ve Selçuk Küpçük ortaklaşa yazmışlar. Yıllık’taki yazılar arasında, kimin hangi dergiyi yazdığı belli değil. Nitekim yirmi üç derginin analiz edildiği bu kısımda tarafsızlığın kimi zaman kaybedildiği göze çarpıyor. Kimi dergiler resmî bir dille; çıkış yılı, şairleri ve öykücüleri gibi veriler aktarılmakla yetinilirken, kimi dergiler de uzunca bahsedilerek, şiirlerden alıntılar yapılarak ve anlam verilmesi zor övgülü sıfatlarla yüceltiliyor.
Yıllığın sürpriz dosyası Dr. Tacettin Şimşek’in hazırladığı çocuk edebiyatını konu alan kısımdır. Çocuk edebiyatını bütün gelişmeleri ve sorunlarıyla değerlendiren Şimşek, ayrıntılı ve çalışılmış bir rapor niteliğinde bir yazı hazırlamış.
(HECE, sayı 233, Mayıs 2016)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.