• İstanbul 19 °C
  • Ankara 22 °C

Çağrı Erhan'dan: İNCİRLİK MUAMMASI

Çağrı Erhan'dan: İNCİRLİK MUAMMASI
Türkiye ile ABD arasında uzun süredir yürütülen görüşmeler neticelendi. İncirlik Üssü’nün Suriye’deki terörle mücadele kapsamında müttefik kuvvetler tarafından kullanılması konusunda mutabakata varıldı.
Varıldı varılmasına ama söz konusu kullanımın neyi kapsayıp neyi kapsamadığı konusunda birbirinden farklı değerlendirmeler söz konusu. Bu da kafamızı karıştırıyor.

Ankara’ya göre, İncirlik üssü Suriye’deki terörist gruplara karşı yapılacak operasyonlarda kullanılacak. Ankara aynı zamanda, Suriye’nin kuzeyinde bir “güvenli bölge” oluşturulması sırasında da İncirlik'ten istifade edilebileceği, Esad güçlerinin bu bölgeye yönelik muhtemel tecavüzlerinin İncirlik’in de kullanılması suretiyle bertaraf edilebileceğini düşünüyor. Son olarak Ankara, İncirlik’ten yapılacak uçuşlarda PYD’ye yardım edilmemesini istiyor.

Washington’un, iki taraf arasında varılan uzlaşmaya ilişkin değerlendirmesi yukarıdakiyle bire bir örtüşmüyor. ABD’ye göre, İncirlik’e yerleştirilecek 30 koalisyon uçağı “Suriyeli Kürtler ve Suriyeli Araplara” yapılacak yardımlar için de kullanılacak. Ne ABD ne de NATO, Türkiye’nin beklentisini karşılayacakları sinyalini veriyorlar. Aksine, Esad rejiminin Türkiye’nin kurulmasını arzu ettiği “güvenli bölge”ye yönelik muhtemel eylemlerinin engelleneceğini açık bir dille ifade etmekten imtina ediyorlar.
 
Bu noktada Türkiye ve ABD’nin İncirlik mutabakatına bakışlarında temel bir çelişki ortaya çıkıyor. Zira Türkiye PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde egemenlik alanının geliştirmesine yardımcı olacak her türlü eyleme soğuk baktığını uzunca bir süredir dillendiriyor. Daha açık ifade etmek gerekirse, Türkiye koalisyon uçaklarının PYD-YPG güçlerine hava desteği vermesine zaten karşı iken, şimdi bu desteğin kapsamının İncirlik üssünün kullanılması yoluyla genişletilmesi girişimine mesafeli duruyor. Üstelik Ankara, “güvenli bölge”nin, hem Türkiye’ye yeni mülteci dalgalarının önüne geçilmesi hem de daha önce gelen Suriyelilerin güvenli bir biçimde yerleştirilebilmeleri için kullanılabilecek bir alan olarak tesis edilmesini istiyor. Ama İncirlik’te konuşlu müttefik hava gücü bu alanın güvenliğini sağlamak için kullanılmayacak ise bu iş doğrudan doğruya Türkiye’nin üstüne kalıyor. Ankara, çok geniş bir alanın korunması sorumluluğunu tek başına almak istemiyor. Önümüzdeki dönemde Suriye rejimiyle sıcak çatışmaya girmesine yol açabilecek bir “oldu-bitti”yle karşı karşıya kalmak istemiyor. Türkiye ısrarla, “uluslararası meşruiyetin temin edilmesi” ve “sorumluluğu çok taraflı bir gücün üstlenmesi” hususlarına vurgu yapıyor. İncirlik mutabakatına ilişkin çelişkili değerlendirmeler bu hususların kısa vadede gerçekleşebilmesi ihtimalini zayıflatıyor...
Bu haber toplam 381 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim