Savaş, bir toplumun ruhunu derinden yaralayan olayların en önemlilerinden biridir. Savaşın yaşandığı toplumlarda milli mücadele bilinciyle topyekün bir savaş ortamı varsa toplumun her kesimi de bu mücadeledeki yerini alır. Destansı mücadelelere sahne olan böyle savaşları gelecek nesillere anlatmak da edebiyatçılara düşer.
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çıkardığı İstanbul dergisinin 10. sayısında Ali Ayçil, Beşir Ayvazoğlu ile bir söyleşi gerçekleştirmiş. Genelde Çanakkale Savaşı’nı merkez alan söyleşide Beşir Ayvazoğlu’nun o dönemlere ait çarpıcı ifadeleri yer alıyor.
Heyet-i Edebiye cepheye gitmiş
Beşir Ayvazoğlu, edebiyat tarihimizi en yoğun şekilde araştıran yazarlarımızdan biri. Özellikle Tanzimat’la birlikte başlayan edebi akımlar üzerine sayısız araştırması var. Bunların çoğunu da kitaplaştırdı. Ali Ayçil’in gerçekleştirdiği söyleşide yine bizlere birçok yeni bilgiyi sunuyor. Heyet-i Edebiye’den bahsediyor. Savaşın acı yüzünü anlatması için seçilmiş heyetin yaşadığı yolculuğu ve bu yolculuğun sonuçlarının edebiyatımıza yansımasını anlatıyor.
Dönemin edebiyatçıları arasından belirlenen otuz isim var. Bunlardan sadece on yedi tanesi cepheye gitmeyi kabul ediyor. Yapacakları iş belli. Cepheye giderek orada yaşananları yerinde görecekler, oradaki izlenimlerini yazıya aktaracaklar, gelecek nesillere bu mücadele edebiyatçıların lisanından aktarılmış olacak. Daha da önemlisi çıkarılacak olan Harp Mecmuası’na malzeme temin edilecekti.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/?aType=haberYazdir&ArticleID=20704&tip=haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.