• İstanbul 22 °C
  • Ankara 27 °C

Cihan Aktaş: 53 yıl sonra ‘Karanlıkta Uyananlar

Cihan Aktaş: 53 yıl sonra ‘Karanlıkta Uyananlar
Tutku, hayatın anlamı üzerine bir kaygıyla yol alıyorsa nasıl da değerli! Zaman onu eskitmiyor, sansür onu yok etmiyor.

Kurban Bayramı günlerinden birimde Gülcan Tezcan’la Aydos Ormanları’nın nefesi hissedilen Kartal Sanatçı Yaşam Evi’nde ziyaret ettik, yönetmen Ertem Göreç’i. İnsan bu kadar mı korur heyecanını sinemaya verdiği 68 yıldan sonra… Karanlıkta Uyananlar üzerine konuşacağız, gelgelelim çağrışımlarla dağılıyor sohbetimiz. O sözüne ara veriyor birden, bizi daha iyi ağırlamak veya bir kupür göstermek için odasına veya kafeteryaya gidip geliyor.

Bizi bir araya getiren Karanlıkta Uyananlar filmi, dönemi içinde yalnız sayılabilecek bir çabanın eseri. Askeri darbe sonrası şartları, yeni hayal kırıklıkları ve ithal ikameye dayalı ekonominin krizleriyle toplumsal gerçekliğe sevk eden bir ortam oluşturuyor. “Film çekebilecek beş altı yönetmen vardı ama senaryo yazacak Türkali misali yazar yoktu” diye anlatıyor Göreç. Toplumsal gerçekçilik bir yere kadar götürülebildi ve sansürle birlikte eski sinema kalıplarına geri dönüldü 60’ların ikinci yarısı tükenirken. Türkiye’de sosyo-ekonomik şartlar değiştiği için sürmedi akım. Halit Refiğ’in “Kurutulması gereken bir bataklık” diye eleştirdiği, Muhsin Ertuğrul’un temellerini attığı bir sinemadır, geri dönülen.

Temellükle sonuçlanmama mücadelesi verilen tutku Metin Erksan filmleri gibi Ertem Göreç filmlerinin de kurcaladığı bir tema. Karanlıkta Uyananlar, “Hani bunun ilk sahibi?” sorusu umurunda olan insanların kapitalizme yenik düşmeme savaşını konu alıyor. Filmin çekilme sürecini şöyle anlattı Göreç: “Lütfi abinin asıl mesleği sendikacılık. Biz Lütfi (Akad) abiyle iki sene sendikada çalıştık. Bir sene film çekememişiz. Oğlum beş-altı yaşında, bakkala borcum var, arka sokaktan dolaşıyorum. Benden iyi çekecek arkadaşlar vardı ama sendikacılık tecrübesi gerekirdi. Olayları ve karakterleri çok güzel çizdi Vedat Türkali. Ben de halkın, işçi sınıfının içinde yaşadığımdan dil tabii oldu. “

Devamı: http://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/53-yil-sonra-karanlikta-uyananlar/

Bu haber toplam 890 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim