Satıhçılığın revaçta olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Yüzeysellik desem, bazı kelime haznesi kıt olanlar da anlar belki. Millî Eğitim Bakanlığı güya müfredat değişikliği yaptı. Ne değişti ne değişmedi, bunu bilmiyoruz. Sadece bakanın açıklamaları var. Bakan açıklamalarının açıklanması gereken sınırlarda olacağını bilmemiz lâzım. Bu sınırlı açıklamalar üzerine sınır aşan yorumlar yapıldı. Atatürk, atatürkçülük müfredattan çıkarılıyor, yok çıkarılmıyor da içi boşaltılıyor.
Bu tarz açıklamalar “ana muhalefet”ten geliyor.
Gerçekten ana muhalefetseniz, ciddi bir komisyon kurup bütün müfredat değişikliğini masaya yatırmanız lâzım. Bunun için ideolojik karşı koyuşu bırakıp millî eğitim gibi bir konuda ülkenin geleceği ile ilgili hususları dile getirmeniz gerekeceğinin şuurunda olmanız lazım.
Bunları beklemeli miyiz?
Beklesek ne çıkar?
CHP her zanan CHP’dir, ideolojii yoksa CHP yoktur!
Atatürk, atatürkçülük ve bir de “cihad” meselesi...
Müfredat değişikliği bu üç kelime etrafında konuşuluyor...
Müfredata “cihat” konusu girmiş! Doğrusu “cihad”dır. “Cihat” başka anlama gelir, cihetler, yönler demektir. Hani Âkif “seni almaz bu ufuklar, seni almaz bu cihat” diyor ya, işte o.
“Cihad” kavramı fevkalade ciddi bir kavramdır. Dinin özünde cihad vardır. Cihad bazılarının sandığı gibi kaba tertip önüne gelenle savaşmak değildir. Küçük cihad düşmanla savaştır, bunun kuralları vardır, çerçevesi vardır. Her savaş cihad değildir. Peki büyük cihad? Büyük cihad insanın nefsi ile savaşmasıdır.
Baktım mevzuya matbuat âleminde satıhçılıkta ön saflarda bulunan Fatih Altaylı da karışmış. Başlık sorusu şu: “Eksiğimiz bilim mi cihat mı?”
Bana sorarsanız “cihad” derim. Bilim öğrenmek de cihaddır cünkü!
Cihad cehdetmeyi gerektirir. Yani azimle, kararlılıkla çalışmayı. Bilim cehdsiz, cihadsız olmaz!
Gelelim işin aslına. Tabii bilmiyorum, ama son yıllarda cihad kelimesi de kirletilmiş kelimelerden, Millî Eğitim bu kirliliği gidermek için bu konuyu programına almış olabilir. Cihad kutsal bir mücadeledir. Kutsal bir mücadele münferiden, kafaya göre yapılmaz. Birden ortaya çıkıp cihad ediyorum diye sağa sola saldıramazsınız. Gâvuru gâvur olduğu için, müslümanı senin görüşüne uymadığı için asıp kesemezsiniz.
Bunlar oluyor mu zamanımızda?
İşte Suriye’de bu anlamda düzmece cihad var ve “cihatçı”lar var!
Büyük Şeytan müslümanların cihad gücünü sıfırlamak için sahte cihad ve cihadcılar üretti. Bunlar gerçekten cihad etselerdi, onlara “cihadcı” değil “mücahid” denirdi!
Ortada mücahid de yok, cihad da!
İşte bunların anlatılması gerekiyor. Bunun yapılacağı yerlerden biri de okullar. Okullarda çocuklara cihadın gerçekte ne olduğu ve ne olmadığı öğretilirse, müfredatta yer alırsa bu kötü bir şey midir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.