• İstanbul 20 °C
  • Ankara 21 °C

D. Mehmet Doğan: Lozan: Kalpaklı gittim, silindir şapkalı döndüm!

D. Mehmet Doğan: Lozan: Kalpaklı gittim, silindir şapkalı döndüm!
Samih Rifat’ın “Gelibolu Marşı”nı bilen kalmadı zâhir....Yaslı gittim şen geldim...

Samih Rifat’ın “Gelibolu Marşı”nı bilen kalmadı zâhir....

Yaslı gittim şen geldim...

Güzel marştır! Lozan’a gidenler asla yaslı değildi! Yurdumuza alçakları uğratmamanın gururu ile yürüyorlardı.

Dönenler de kat’iyyen şen değil!

Lozan…Bir zamanlar bayram olara kutlanırdı. Bilhassa da “Lozan Kahramanı” İsmet Paşa’nın Cumhurbaşkanlığı döneminde…

Kesif bir Lozan propagandasına ihtiyaç duyulurdu.

Mağlubiyetimiz (yahut bozgunumuz) ancak böylece örtülebilirdi.

Millî Mücadele’ye kadar pek esamisi okunmayan bir asker olan İsmet Paşa, Ankara’ya bir kere gelmiş dönmüş, ikincisinde kalmıştır. Albay olarak Garp Cephesi kumandanlığına tayin edilmiş, Yunanlılar karşısında Polatlı’ya kadar çekilmiştir. Düşünün bir: Bir sonraki istasyon Ankara!

Sonra paşa oldu. Orgeneralliğe kadar yükseltildi, hem de sivilken!

Lozan’a iyi İngilizce bilen, diplomasiye aşina Rauf Bey’in gitmesi bekleniyordu. Kemal Paşa âni bir kararla sadakat heykeli İsmeti gönderdi…

Kalabalık bir heyet oluşturuldu. Heyetin giderken çekilmiş resimleri var.

En kalpaklısından resimler. “Kuvvacıların Lozan seferi!”

Çünkü kalpak, kuvvacılığın sembolü! Emperyalizme kafa tutmanın baştaki işareti.

Lozana gidenler: Vakur duruşlu Osmanlılar!

Ya dönüş?

İsmet Paşa ve Lozan heyetinin üzerinden silindir geçti: İmza törenine bunu sembolize etmek için silindir şapka ile gittiler!

Lozanda her şey iyi gitse bile, bu şapkalarla imza atma tam bir mağlubiyet sembolizmine delalet ediyor.

“Tamam! Teslim oluyoruz! Bütün şartlarınız kabul! Hatta düna kadar düşman kılığı olan şapkanızı ta takarak huzurunuza geliyoruz!”

Eğer Çanakkale’nin hilâl uğruna gözünü kırpmadan giden şehidleri, Sakarya’nın, Dumlupınar’ın vatan için canını feda eden şühedası, bu manzarayı seyretselerdi, bu hacalet, bu teslimiyet karşısında elleri hemen tetiklere gider ve zaferlerini mağlubiyete tebdil eden silindir şapkalıların leşlerini oracıkta yere sererlerdi!

Lozan’ın gizli maddesi yok diyorlar!

Lozanın gizli maddesi inkılâplardı. İşareti ise o imza töreninde giyilen silindir şapkalar!

Deniz, deniz, Akdeniz!
Suları berrak deniz,
Karşıda yâr ağlıyor,
Gideyim, bırak deniz!

Bu haber toplam 1707 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim