• İstanbul 15 °C
  • Ankara 23 °C

“Dermân arardım derdime / derdim bana dermân imiş”

Ahmet Doğan İLBEY

Niyazî-i Mısrî Hz.lerinin, “Dermân arardım derdime, derdim bana dermân imiş” sözünün üstüne derdimizi derman bilmek büyük meziyettir. Bu cezbeli mübarek zat rehberimiz olsun derdimize.

Bu ulu kişinin “Derd-i Hakk’a tâlib ol, dermana erem dersen” nasihatinden sonradır ki, fakir, derdini Efendimiz Aleyhissalâtüvesselâm’a yollar her gece:

“Derdmendim mücrimim, dermâne geldim yâ Resûl.”

Ehl-i dert olmak gerekmiş. Müslüman, Hz. Eyyüp gibi dert adamıdır. Pîr-i Türkistan Ahmed Yesevî Hz.lerinin sözüyle, “Dert iste sen, aşk derdine dermân sorma.” 

Hz. Mevlânâ gibi, “Allah’ım bana dert ver” diye yalvarabiliyor muyuz? En büyük dert Allah’a dost olmaktır.

Ulvî dertlere müptelâlığımızı artırmalıyız. Derdine çâre olacak kim vardır Hak’tan gayrı. Hüzün gibi, dert de Bezm-i elest’te âşina olup, en evvel tercih ettiğimiz dostlarımız arasında olmalı. Dert vereni bildikten sonra dert dediğin nedir ki?                                                 

“DERDİ ŞARABIN İÇTİM, DERMÂNIM YAĞMA OLSUN”

Yunus Emre Hz.leri, “Ne şirin dert bu dermândan içeri” ve “Derdi şarabı içtim / dermanın yağma olsun” diyorsa, derdimizi sevmemiz lâzım. Mübarek gönlü, “Ben dert ile ah ederdim / Derdim bana dermân imiş” diyerek inşirah bulmuş ki, o ulu dervişin sözünü tutmak gerek.

“Bak şu Hakk’ın hikmetine  / Nice dert verdi bana / Çün ezelden dertli idim / Yine dert verdi bana” diyerek derdine sevinen ve “dertlerin zuhuru Hak’tandır” diyen mutasavvıf Hasan Fehmi Efendi (1885-1951) gibi şahsiyetleri bulup, ezelden dertli olmak neymiş öğrenmek gerek. (Hasan Fehmi Divânı)

“ÖYLE BİR DERMÂN VER Kİ DERT ARTSIN”

Müslüman şairlerin büyük atası Fuzûlî gibi her gece derdimizi sual etmeyi düşünüyor muyuz?  “Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip / Kılma dermân kim helâkım zehr-i dermânındadır.”

Diyor ki: Âlemde ne kadar zor dert olursa dermân bulunur. Senin aşkın ne zor dert imiş ki dermân bulmak mümkün değil. Modern insan kavrayabilir mi bu sözleri?

Derdiyle başı hoş olanlar, “Koyma nakıs ehl-i derd içre Fuzûlî’ni tabib / Eyle bir dermân ki derdin ede gün günden ziyad” diyen Fuzûlî üstadı çokça okusunlar.

Diyor ki: Fuzûlî’nin dertlerini eksiltme ey tabip. Öyle bir dermân ver ki derdi günden güne artsın.

O cezbeli dert ehline selâm olsun.

Bu yazı toplam 5318 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim