• İstanbul 24 °C
  • Ankara 25 °C

Dilini kaybeden milletler istiklallerini de kaybeder

Dilini kaybeden milletler istiklallerini de kaybeder
Yavuz Bülent Bakiler, 'Sözün Doğrusu' kitaplarında dilimiz üzerindeki tehditlere işaret ediyor, tahribatlardan söz ediyor, yanlış kullanılan kelimeleri gösteriyor, doğrusunu anlatıyor. Metin Uygun yazdı.

Dil, milli kültürü oluşturan bütün unsurları geçmişten bugüne ve geleceğe taşıyan canlı bir varlıktır. ‘Dilini kaybeden bir millet her şeyini kaybetmiştir’ der Peyami Safa. Dil bir milletin hafızasıdır. Din, tarih, edebiyat, güzel sanatlar, gelenek ve görenekler dille muhafaza edilir. Yine bu unsurlar nesillerden nesillere dille aktarılır. Dilini bozan bir milletin, geleceğe dille aktaracağı bütün kültür unsurlarında da bir eksiklik, zevksizlik meydana gelir. Ahengi ve yapısı bozulan, zevksizleşen ve sığlaşan bir dille ne kültür aktarılabilir, ne de büyük eserler vermek mümkün olabilir.
Milletler, zamanla dillerinde, dili geliştirici, zenginleştirici yenilikler yapmak, düzenlemelere ve reformlara gitmek ihtiyacını duyabilirler. Başka milletler bu reform ve düzenlemeleri, dil âlimleri, edebiyatçılar, şairler tarafından yapmaya çalışmışlar ve bunu reformun sıhhati açısından, bir zaruret ve mecburiyet olarak görmüşlerdir. Hatta Fransız İhtilali’nin her şeyi yıkıp değiştirdiği halde, dile hiç dokunmadığı anlatılır. Bizim dilimizde de sadeleştirme ve tasfiye adı altında ıslahat çalışmaları yapılmıştır. Yalnız bizdeki uygulama diğer milletlerdeki uygulamalardan farklı olmuştur. Bizde dil âlimi dışında herkes bu çalışmalarda yer almıştır! Hatta bu çalışmalar, birçok dilcinin ‘uydur uydur söyle’ dediği uydurukçuluk safhasına kadar varmış, buna da ‘öztürkçe’ veya ‘öztürkçecilik’ adı verilmiştir. İşin bu dereceye gelmesi, bir dil meselesinin, dil mücadelesinin, hatta bir dil davasının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Öztürkçeciler tarihe ve dine cephe almış kimselerdir
Daha da hazin olan taraf ise, bu dil davasının bizde ideolojik bir mücadele ve kavgaya dönüşmüş olmasıdır. Dünyada dil meselesini, ideolojik bir mücadeleye dönüştüren bizden başka bir millet var mıdır acaba? Ama olan güzelim Türkçemize oldu. Dilimize Arapça ve Farsçadan girmiş, bin yıldan daha fazla kullandığımız, Türkçeleşen onlarca, yüzlerce kelimeyi attık. Birçok kavramı, tek bir kelimeyle veya tek bir kavramla karşılamaya çalışarak, kelime ve kavramları dilimizden çıkardık. Neticede dilimiz fakirleşti. Ahenk ve uyum bozuldu. Zevk kayboldu. Türk dünyası ile anlaşmamızı sağlayan ortak kelimelerin atılmasıyla da, onlarla olan bağlarımızda, iletişimimizde bir zayıflama meydana geldi. Genç nesiller, öncekilerin konuştuklarını, yazdıklarını anlamaz oldular.

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/20022/dilini-kaybeden-milletler-istiklallerini-de-kaybeder.html

Bu haber toplam 1296 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim