Sosyal hayat, Osmanlı kültürünün ve şiirinin alt yapısını oluşturur. Osmanlı şiiri yani divan şiiri sosyal hayattan beslenmiş ve onun günümüze gelmesine vesile olmuştur. Her şiir ait olduğu toplumun hayatını yansıtacağına göre, divan şiiri de elbette Osmanlı toplum hayatını yansıtacaktır. Kalıplaşmış verilerle hareket edilirse divan şiiri ile ilgili yanlış sonuçlar çıkarılır. Ki o tür çalışmaların birer proje olduğu da artık açıkça anlaşılmıştır.
Osmanlı şiiri, bazılarının dediği gibi soyut, hayattan kopuk, sadece sarayı/salonu anlatan bir şiir değildir. Osmanlı şiiri hayatın içinde yetişen bir şiirdir. Nitelikli yaşanan hayattan elbette nitelikli şiirler çıkmıştır.
Divan (Osmanlı) şiirinin iki temel kaynağı vardır: Şiir geleneği ve içinde bulunduğu kültür ortamı. İran ve Arap edebiyatlarının etkisi ve İslam dininin tesiri en büyük katkı olmuştur bu şiirimize. Coğrafya yakınlığı, inanç ve kader birliği bizi bu iki kültürden etkilenmeye sevk etmiştir.
Şairleri etrafında toplayan bir çekim merkezi
On altıncı yüzyılda yaşayan Zatî, gazelleri ile ünlü bir divan şairidir. Gazelleri incelendiğinde Zati’nin de diğer Osmanlı şairleri gibi yaşadığı dönemin unsurlarını, yaşayışını, geleneklerini şiirine aktardığı görülür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.