• İstanbul 20 °C
  • Ankara 26 °C

Doç.Dr. Fethi Güngör: “Türkiye İsraf Raporu”nu Dikkate Almak

Doç.Dr. Fethi Güngör: “Türkiye İsraf Raporu”nu Dikkate Almak
Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) çerçevesinde Türkiye genelinde israfın boyutlarının incelenmesi, israfın yoğun olarak gerçekleştiği tüketim alanlarının ortaya konması ve böylelikle israfı önlemeye yönelik iletişim çalışmalarına kaynaklık edecek bulgulara ulaşılması amacıyla 26 ilin kent merkezlerinde 1.650 görüşme gerçekleştirilerek ulaşılan sonuçlar Türkiye İsraf Raporu adıyla Mart 2018 ortasında yayımlanmıştır. İsraf konusunda farkındalık oluşturmaya katkı sadedinde raporu özetleyerek çözüm yollarına dikkat çekmeyi vecibe addediyorum.
 
Yurtiçi Tasarrufları Artırabilmek ve İsrafı Önleyebilmek
 
“2023 hedeflerine uygun olarak 10. Kalkınma Planında yer verilen amaçlara ulaşılmasını sağlayacak 25 adet öncelikli dönüşüm programından ‘Yurtiçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi’ başlıklı öncelikli dönüşüm programı kapsamında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’ne, ‘İsrafın Azaltılması ve Mükerrer Tüketimin Önlenmesi’ bileşenini yürütme sorumluluğu verilmiştir.
 
Gayrisafi millî harcanabilir gelirin tüketilmeyen kısmı olan yurtiçi tasarruflar, yatırımların finansmanı açısından büyük önem taşımaktadır. Diğer yandan, mevcut kaynakların etkinlikten uzak kullanımı anlamına gelen israf, ekonomideki tasarrufları azaltmakta ve doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırmaktadır.” (s.7).
 
“XX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren tüm toplumların temel özelliği haline gelen tüketim olgusu, ekonomik bir olgu olmanın yanı sıra kültürel, psikolojik ve sosyal bir olgu olarak da belirginleşmeye başlamıştır (Kahvecioğlu, 2004:42).
 
Tüketim toplumundaki sınırsız tüketim anlayışı, insanın doğa ile uyumlu yaşaması yerine kaynakların kötü kullanımına ve israfa yol açmaktadır (Tolan, 1991:297). İsrafa dayalı tüketim anlayışı, sınırlı kaynakların giderek yok olmasına yol açarak çevreyi tahrip etmektedir. Daha fazla enerji tüketimi için yapılan nükleer santraller, ekolojik dengenin bozulması, toprak kaybı, yok olan doğal kaynaklar, ormanların bilinçli olarak yok edilmesi, çölleşme, biyolojik çeşitliliğin azalması, temiz su kaynaklarının kirletilmesi, hava kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakasının delinmesi ve radyoaktif atıklar gibi ciddi çevre problemleri ‘istediğin kadar tüket’, ‘her zaman tüket’ anlayışının bir sonucudur (Özer, 2001:20).
 
Tüketim kültürü insan hayatının her tarafını kuşatmış durumdadır. Bu kültür insanlığın sahip olduğu nimet, güzellik ve değer adına ne varsa hepsini tüketmekte ve zaman zaman ekonomik krizlere dahi neden olabilmektedir. Bu kuşatmadan kurtulmanın tek yolu ekonomik açıdan sade bir hayat tarzını benimsemektir. Sade hayatın en önemli unsuru ihtiyaç kadarıyla yetinme anlayışıdır. Bu anlayış tarzı kaynakları yerinde ve idareli kullanmayı, israf etmemeyi, tutumlu olmayı ve tasarrufu özendirmeyi gerektirmektedir.” (s.8).
 
“Tasarruf sadece yoklukta değil aynı zamanda varlıkta da hiçbir şeyi ziyan etmemektir. İsraf etmemek yani tasarruf yapmak hem aile bütçesi hem de ülke ekonomisi adına gelecek nesillere taşınması, benimsenip uygulanması ve yaşatılması gereken önemli bir değerdir. Bizim sahip olduğumuz kültür birçok konuda “çoğu zarar, azı karar”, “bir lokma, bir hırka”, “ak akçe kara gün içindir”, “sakla samanı gelir zamanı”, “damlaya damlaya göl olur”, “ayağına yorganına göre uzat”, “har vurup harman savurma” gibi deyim ve atasözleriyle bireylere tutumlu olmayı, israftan kaçınmayı ve tasarruf yapmayı öğütlemektedir (Gündüz, 2002:148).” (s.10).
Bu haber toplam 567 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim