• İstanbul 24 °C
  • Ankara 25 °C

Doğan: “100. yılında Millî Mücadele’yi hakikat zemininde değerlendirmek zorundayız!”

Doğan: “100. yılında Millî Mücadele’yi hakikat zemininde değerlendirmek zorundayız!”
Türkiye Yazarlar Birliği kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nde (ESAM) Milli Mücadelenin arka planını anlattı.

ESAM da, ekonomik, sosyal, siyasal ve bilimsel alanlarda gerçekleştirilen "Çarşamba Konferansları" devam ediyor.  12.02.2020 tarihindeki konferansın konuşmacısı D. Mehmet Doğan oldu.

Mustafa Kemal Paşa Milli Mücadele için görevlendirildi

Millî Mücadele döneminde gerçekleşmiş olayları, bu olayların kahramanlarını ayrıntılı olarak anlatan Doğan, “Millî Mücadele’nin fikir zemini tamamen dinidir.  Bu muhteva üzerinde Milli Mücadele yürütülmüştür. Mustafa Kemal Paşa Samsun’a gidişini farklı zamanlarda farklı şekilde ifade ediyor.  23 Nisan 1920’de Meclis’in açılışının ertesi günü uzun bir konuşma yapıyor. Ve o konuşmanın ilk cümlesi; “19 Mayıs 1919 da Samsun’da işe başladım.” Halbuki, 1927 yılında yani ondan sekiz yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin kongresinde okuduğu Büyük Nutuk nasıl başlıyor?   “19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktım”. İki anlatım arasında çok büyük fark var. “İşe başladım” dediğinizde görevlendirilmiş oluyorsunuz. Yani, size verilen işe, verilen adreste başlıyorsunuz. Halbuki 1927 de Mustafa Kemal Paşa, “19 Mayıs 1919 da “Samsun’a çıktım” dediği zaman artık kendi iradesi üzerinden konuşuyor. “Ben çıktım.” diyor. Bunların hangisi doğru? Aslında bunların birincisi doğru. Mustafa Kemal Paşa görevlendirildi. Erzurum Kongresi’nde ise “memuriyete başladım” diyor.”      

Atatürk’ün Samsun’a görevlendirilmesine ilişkin bilgiler de veren D. Mehmet Doğan,  “Eskiden derecat derlerdi, yani çeşitli kademelerin parafları var. Görevlendirilme yazılıyor, Sadrazam imzaladıktan sonra, Padişah’a geliyor. O da imzalıyor ve fermana tahvil ediyor. Bir sürü ekleri var. Fermanda, kimler gidecek, ne için gidecek, görev alanı nedir tüm bunlar yazılı. Mustafa Kemal Paşa kırık küsur kişilik bir maiyetle gidiyor Samsun’a. Ekipte subaylar, askerler, binek araçları, atlar, hatta bir tabip de var. Mustafa Kemal Paşa yolculukla ilgili Nutuk’ta birçok karışık şey söylüyor; hatta bir yerde diyor ki; “beni sürgün edip cezalandırmak isteyenler Anadolu’ya gönderdi.”  İyi de, seni sürgün etmek isteyen sana niye bu kadar büyük yetkiler versin ki? Son sadrazamlardan Ahmet İzzet Paşa hatıralarında: “  Mustafa Kemal Paşa’ya verilen yetkiler Osmanlı tarihinde hiçbir faniye nasip olmamıştır diyor.”

Konuşmasında, Milli Mücadelenin dini bir muhteva ile başladığını ve bu zeminde sürdürüldüğünü belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Mustafa Kemal Paşa gittiği her yerde şunu söylüyor: “Biz vatanı, milleti, padişahı, halifeyi, İstanbul’u  kurtarmak için bu yola çıktık.” Hatta, Mustafa Kemal Paşa 23 Nisan nedeniyle yayınladığı millete beyannamede de “Dinin son yurdunu kurtarmak için yola çıktık” diyor ve Padişah Halifeye bağlılıklarını arz ediyor.

 

Hilafet ve Âlem-i İslâm Millî Mücadele’nin stratejisi

“Efsanelerle gün geçirmek yerine Millî Mücadele’nin sosyolojik, askerî, iktisadî ve milletlerarası boyutları ciddi olarak yeniden ele alınmalı” diye konuşan D. Mehmet Doğan, Millî Mücadele’nin strateji belgesinin 27 Ocak 1920’de Hakimiyet-i Milliye gazetesinde yayınlanan “Hilafet ve Âlem-i İslâm” başyazısı olduğunu ifade etti.

Mustafa Kemal Paşa’nın, Ankara’ya gelişinden kısa bir süre sonra muhtevasını da kendisinin belirlediği, Hâkimiyet-i Milliye gazetesini yayımladığını belirten Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu gazetenin 5. Sayısında “Hilafet ve Âlem-i İslâm” başlıklı yazı çıkmıştır. Bu yazı, bizzat Kemal Paşa tarafından yazılmış olabileceği gibi, dikte suretiyle yazdırılmış da olabilir. “Hilafet ve Âlem-i İslâm” başlıklı yazı dönemin siyasetinin anlaşılması bakımından fevkalâde önemli unsurlar ihtiva etmektedir. Mağlubiyetten sonra aydınlar gerekli tepki ve direnci gösteremezken, Londra ve Hindistan’da yükselen “İslâm sesi” daha önce benzeri görülmeyen bir ciddiyetle bizi savunmakta ve Avrupa’nın muhteris siyasetinden hukukumuzun ve varlığımızın teminini tehdit edici bir dille talep etmektedir. Bu başyazıda ifade edilen hususlar, Millî Mücadele’nin başlangıç safhasında takip edilen siyasetin anlaşılması bakımından temel bir metindir. ”

Mehmet Âkif özel olarak davet edildi

Doğan Mehmet Akîf Ersoy’un Ankara’ya neden davet edildiğini de şöyle açıkladı:  “Akif’e ihtiyaç hissediliyor çünkü çıkardığı dergi ile tüm İslâm dünyası tarafından tanınan ve İslâm şairi olarak bilinen bir isim. Millî Mücadele’nin manevi cephesini güçlendirme sorumluluğu Mehmet Âkif’in omuzuna yüklenen bir görev olmuştur.”

D. Mehmet Doğan, “; Milli Mücadele İslam muhtevası üzerine sürdürülüyor, ne zamana kadar, zaferi kazanana kadar. Zafer kazanılıp masaya oturulduktan sonra ise işte bu muhteva değişiyor.”

Şeyh Ahmed Senusî Millî Mücadele’nin kahramanlarından biri

Konuşmasında, Millî Mücadele’nin unutulan kahramanlarının da bulunduğuna dikkat çeken D. Mehmet Doğan, o kahramanlarından birinin de Şeyh Ahmed Senusî’ olduğunu işaret ederek şunları söyledi: “Libyalı Senusî tarikatı şeyhi, Osmanlı’nın yıkılma sürecinde İstanbul’a bir Alman denizaltısı ile gizlice getirilmişti. İşler ters gidince ve İstanbul işgal edilince Bursa’ya geçmiş, sonra da Ankara’ya davet edilmişti. Ahmet Senusî, Millî Mücadele boyunca doğu ve güney doğu Anadolu’yu ve kuzey Irak’ı dolaştı. Burada halk önderleri, şeyhler, âlimler ve aşiret reisleri ile Millî Mücadele’ye destek vermeleri konusunda görüşmeler yaptı.”

Gençlerin büyük ilgi gösterdiği konferansa; Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Şanlıurfa eski Milletvekili İbrahim Halil Çelik, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, TYB Vakfı ikinci Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, TYB Gençlik birimi üyeleri ve ESAM yönetim kurulu üyeleri katıldı.

 

dsc_7235.jpgdsc_7268.jpgdsc_7257.jpg

Bu haber toplam 1090 defa okunmuştur
  • Yorumlar 1
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim