• İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C

Dursun Gürlek'ten: Süleymaniye’de Bir Gönül Sultanı (I)

Dursun Gürlek'ten: Süleymaniye’de Bir Gönül Sultanı (I)
Bugün İstanbul valiliğinin karşısında bulunan Defterdarlığın arsasında bir zamanlar Fatma Sultan Camii ve Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi Dergâhı vardı. Her ikisi de yol genişletme gerekçesiyle – yanılmıyorsam – 1957 yılında ortadan kaldırıldı.

Bugün İstanbul valiliğinin karşısında bulunan Defterdarlığın arsasında bir zamanlar Fatma Sultan Camii ve Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi Dergâhı vardı. Her ikisi de yol genişletme gerekçesiyle – yanılmıyorsam – 1957 yılında ortadan kaldırıldı. Üçüncü Ahmet devrinden beri Allah’ın adının zikredildiği bu dergâha ve camiye ait hemen hemen hiçbir iz kalmadı. Sadece Defterdarlığın arkasındaki bir sokağa “Gümüşhaneli Sokak” diye bir levha konuldu. Büyük ihtimalle bu isim de İstanbul Mektupçusu Osman Nuri Ergin Bey’in himmetiyle oraya verildi. Adı geçen külliye ile ilgili bilgilerin büyük bir bölümünü Prof. Dr. Semavi Eyice’nin araştırmalarından öğreniyoruz. Prof. Dr. Sabri Ülgener’e Armağan adlı kitapta “Fatma Sultan Camii ve Gümüşhaneli Dergâhı” başlığı altında verilen malumat, hakikaten göz dolduruyor. 

Efendim, Lale devri padişahı Sultan üçüncü Ahmet, sevgili kızı Fatma Sultan’ı küçük yaşta Silahtar Ali Paşa’ya nişanladı. Adı geçen paşanın Petervaradin’de şehit düşmesi üzerine, Fatma Sultan’ı meşhur veziri Nevşehirli İbrahim Paşa ile evlendirdi. Patrona Halil ayaklanmasından sonra – bilindiği gibi – padişah tahtından indirildi. Damat İbrahim Paşa da feci şekilde şehit edildi. Fatma Sultan bu faciadan sonra fazla yaşamadı, o da yirmi dokuz yaşında bu fani dünyayı terk etti. Saltanat denilen “kuru kavga”nın ne kadar asılsız, esassız bir şey olduğunu, genç yaşında vuku bulan ölümüyle ispat etti. 

Bugün İstanbul Valiliği’nin bulunduğu yerde o zamanlar Fatma Sultan’ın kocası Damat İbrahim Paşa’nın özel sarayı vardı. Hemen yanı başında da daha eski devirlerden kalma Piri Mescidi yer alıyordu. Fatma Sultan harap haldeki bu mescidi müceddeden ihya ve imar ettirdi. 

İşte ellili yılların sonunda Karakuşi bir emirle yıktırılan Fatma Sultan Camisi ve dergâhı ilk defa böylece ortaya çıkmış oldu. Fatma Sultan hayır hasenat yapmaktan hoşlanan, dindar ve saliha bir hanımefendiydi. Kendi de, adına izafe edilen bu şirin camiyi inşa ettirmişti. 

İşte bu cami ve çevresi asıl manevi özelliğini ve güzelliğini, Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi hazretleriyle, onun can dervişleriyle kazandı. Hazret, hakikaten ismiyle müsemma bir zat idi. Dinin ziyasıydı ve etrafına ışık saçıyordu. Başta “Ramûzü’l – Ehadis” olmak üzere diğer eserleriyle de irşad faaliyetlerini bugün bile sürdürüyor. 

Devamı için: http://www.gazetevahdet.com/suleymaniyede-bir-gonul-sultani-i-2233yy.htm

Bu haber toplam 387 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim