• İstanbul 23 °C
  • Ankara 25 °C

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir'de biraraya geldi

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir'de biraraya geldi
Heyecan Elbet Vardı: Doğrusunu söylemek gerekirse heyecan bir ay önceden başladı. TYB İzmir Şubesi ilk defa böyle bir toplantıya ev sahipliği yapacak ve hiç tecrübesi yok...

TYB_izmirHeyecan Elbet Vardı:

Doğrusunu söylemek gerekirse heyecan bir ay önceden başladı. TYB İzmir Şubesi ilk defa böyle bir toplantıya ev sahipliği yapacak ve hiç tecrübesi yok...  Derken bir ay boyunca “doluya koysan olmuyor, boşa koysa dolmuyor” elini taşın altına koyan da çok olmuyor.  Karşına çıkacak her konuyu inceden inceye düşünüyorsun. Yönetimdeki arkadaşlar başta Başkan Harun Özdemir, Sekreter Naci Gümüş, yönetim kurulu üyeleri Şaziment Duran ve Zeki Buzgan olayı sahiplendiler. Şaziment Hanımın “başarabiliriz” tarafından yapıcı girişimleri, Zeki Beyin tecrübesi ve sakinliği işi oldukça rahatlattı.

İzmir’de Kordon Bu İş İçin Uygun:

Öğle düşündük, “Alsancak’da Kordon bu iş için uygun.” Birçok arkadaşımız İzmir’e ya hiç gelmemiş ya da iş için kısa kısa gelip dönmüş. O zaman bu kişiler körfeze nazir bir yerde kalmalıydı. Öğle de oldu. Kordona tam cepheden bakan “Sosyal Güvenlik Kurumu İzmir Eğitim ve Dinlenme Tesisi”nde yerlerini ayırttık. Salon da misafir hanenin yedinci katında, körfezi baştanbaşa seyredebiliyorsun. Tesis yeniden elden geçirilmiş. Odalar temiz ve rahat. Yemekhane birinci katta ve çok müsait, çalışanlar ise oldukça saygılı. Kurum müdürü Mahmut Kuş bu konuda çok yardımcı oldu. Tabi ki ona bağlı olarak kurum çalışanları da süreci kolaylaştırdılar. Kurumda yumuşatılmış devlet disiplini var, yemek hanede ve odalarda alkollü içki içilemiyor, gürültü patırtı yok. İstirahat saatlerinde oldukça sakin, üstelik binadan çıkınca körfez karşında, kordonda istediğin gibi yürüyebilirsin. Konak yakınında, karşıda Karşıyaka, teleferik sol tarafta bizi seyrediyor…

Gün Geldi Çattı:

Nisan ayını 11’de Cuma günü misafirler gelmeye başladı. İlk olarak Şeref Başkanı Mehmet Doğan telefon ile aradı kalınacak yerin adresini soruyordu, saat on yedi sıralarıydı. Harun Özdemir, Zeki Buzgan ile beraber havaalanındaki misafirleri yolun kenarında beklerken ayaküzeri sohbet ediyorduk. Zeki Bey sakin yalnız Harun çok gergindi. Yolcuları havaalanı çıkışta karşıladık. Uzun zamandır genel başkanlık yapan ve geçen kongreden bu yana danışman olarak görev alan İbrahim Ulvi Yavuz,  Genel Başkan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Genel Başkan Yardımcısı Ferhat Koç, Genel Mali Sekreter Fatih Gökdağ, Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Eryiğit, Genel Sekreter Yardımcısı Murat Erol, Üyelerden Mahmut Erdemir; Ankara Şubesi’nden şube başkanı Mehmet Kurtoğlu Ankara’dan gelenlerdi. Harun, arabasındaki misafirlerle, kısa yoldan kalacakları yere giderken Zeki Bey ile ben Liman tarafından girip yolu uzatarak en azından misafirlerin kordonu gün ışığında görmelerini sağladık.

Bu arada Ferhat Bey benim İbrahim Eryiğit hakkımda, “Ankara’dan Siirt’e Kültür Kervanı” gezimizde yaptığım bir şakayı hatırlatıyordu ama İbrahim hiç kızmıyor ki üzerine gidelim. İbrahim Ulvi Yavuz ciddiyetini bozmadan bıyık altı gülüyor, Hicabi Bey ölçüp biçiyor, nereden konuya dâhil olacağını düşünüyordu. Mahmut Bey sıkıntılı, başını alıp gidiyor, Mehmet Kurdoğlu sanki bütün alacaklılar kapıyı sarmış yüzü gülmüyordu… Hele Harun Özdemir’in gelenlere hizmet edeyim diye koşuşturmasına bayılıyorum. Bundan sonra hizmeti otel çalışanları yapacağını unuttu galiba. Her şeye rağmen tam bir hizmet ehli…

Bu arada diğer şubelerden de gelenler oldu. Kahraman Maraş’tan Hasan Ejderha ve genç kardeşimiz Mehmet Yaşar akşam yemeğinden önce ekibe katıldı. Hasan aslında bir gün önce gelmiş bir tanıdığında kalmışlar. Hasan her zaman neşeli ve hoş sohbet biridir. Bu şair kardeşimizin Kordon’da yazacak çok sözü olmalı…

Toplantıya Katılacaklar İzmir’de:

İkinci gün (12 Nisan 2014) Cumartesi toplantı günü. Dün akşam geç vakit de olsa gelenler oldu.  Dün akşam gelmeyenler bu gün sabah geldiler. İstanbul Şubesi’nden M. Davut Göksu, Konya Şubesi’nden şube başkanı M. Ali Köseoğlu, İsmail Özkan, Bursa Şubesi’nden Deniz Kurtyılmaz, Erzurum Şubesi’nden şube başkanı Hanefi İspirli,  Trabzon Şubesi’nden şube başkanı Haydar Çoruhlu, Şanlı Urfa Şubesi’nden şube başkanı Cuma Ağaç, G. Antep Şubesi’nden Meltem Yılmaz, Kayseri Şubesi’nden şube başkanı Ahmet İlhan, Sakarya Şubesi’nden şube başkanı Rüstem Budak. Toplantıya katılacakların çoğuyla kahvaltıda beraber olduk.

İçim Rahat:

Yıllardır Mehmet Doğan’ı hep sorumluk altında gördüm. Yönetim de kim olursa olsun Mehmet Bey onların yanında oldu. Çözümlerde bulundu. Elbette çok üyemiz böyle davranmıştır ama o daha çok sorumluluk taşıyordu. Şimdi gördüm ki İbrahim Ulvi Yavuz da aynı durumda görevi üslenmiş ve sahiplenmiş. Bu olay beni ziyadesiyle memnun etti.

İzmir Şubesinden Zeki Buzgan, Şaziment Duran, Levent Ertekin ve eşi Lale Ertekin’in işi sahiplenip ilgilenmeleri de İzmir Şubesi için ayrıca memnuniyet verici yanıydı. Harun Özdemir’in baştan sona olan fedakârlık ve koşturması işi kolaylaştırdı. İzmir şubesi Sekreteri Naci Gümüş’ün eşinin rahatsızlığından dolayı, Allah şifa versin, evden pek ayrılamamasına rağmen ne yapıp yapıp dernek toplantılarına katılması ve Cumartesi şubeler toplantısına gelmesi doğrusu özverili, fedakârca bir davranıştı. Asıl işin zor tarafı hizmet alanıydı. Esen Yılmaz’ın becerisiyle bu alanda bir aksaklık yaşanmadı.

Havanın bir ara yağışlı olması sıkıntıya sokacak diye düşünürken Cumartesi öyleden sonra ve Pazar günü hava günlük güneşlikti. Yedinci katın terasından körfeze karşı fotoğraf çekimleri için bundan uygun zaman olamazdı.

Benim Tespitlerim:

Toplantı İbrahim Ulvi Yavuz başkanlığında başlarken yardımcı olarak Kahraman Maraş Şubesi’nden Mehmet Yaşar ve Bursa Şubesi’nden Deniz Kurtyılmaz görev yaptı.

Mehmet Doğan konuşmalarında yenilikler üzerinde dururken epeyim işi kolaylaştırdı ve moral verdi. Hele gelen yıl bu toplantıları bir edebiyat şölenine çevirip bir hafta süreli yapılmasını sağlamak akıllıca bir davranıştı. Bu arada yeni bir meslek birliği kurulmasının sinyallerini de verdi. Genel Başkan Hicabi Kırlangıç’ın kendisinden önceki yönetim için konuşmaları alkışlanacak bir bakış açısıydı. Bu konuşması geleceğe ışık tutacak bir davranıştı. Mali Sekreter Fatih Gökdağ’ın işi sıkı tutmasını bu dönemde çok iyi anlıyorum. Para işinde ve kayıt kuyutta asla tolerans vermiyor. Ankara Şube Başkanı Mehmet Kurdoğlu yazılı getirmiş konuşmasını. İşi sıkı tutuyor ama etkinliklerine katılımı sağlayamamış onun sıkıntısı var. Erzurum şube başkanı Hanefi İspirli’yi sıkıntılı gördüm. Yalnız bu sıkıntısını şubeyle ilgili olmadığını söyledi. İstanbul Şubesi’nden M. Davut Göksu kendinden oldukça emin yoluna devam ediyor. “Edebiyat Mevsimi” oturmuş… Konya Şubesi’nden şube başkanı M. Ali Köseoğlu’nun nasihatlerini iyi dinlemek lazım. Anladığımız kadarıyla ayağını sağlam basıyor. Çok mesafe katetmiş. Bursa Şubesi’nden Deniz Kurtyılmaz’ın anlattıklarından anladığımız kadarıyla oldukça rahatlamışlar. Bursa’da yazıp okuyanlar TYB Bursa Şubesinde bir araya gelmiş görünüyor. Allah yollarını açık etsin. Trabzon Şubesi’nden şube başkanı Haydar Çoruhlu halinden memnun. Şube üzerine kalmış ama pek bu durumdan da şikâyetçi görünmüyor. Yaptıklarını yakından izledim öğle ele avuca sığacak kolay etkinlikler değil. Bence Trabzon TYB Şubesi bir mihenk taşı. O bölge için iyi bir yerde.  Gülen yüzlü kardeşim Hasan Ejderha Maraş’tan. Şubenin ismi “Bizim Dükkân” olmuş. Bence Maraşlının oraya gönül verdiğini gösterir. Varsın olsun, sizin hatırınıza. O topraklardan çok gönül adamı çıktı ve çıkacaktır. Kayseri Şubesi’nden şube başkanı Ahmet İlhan’ı bu sefer rahatlamış gördüm. Kayseri’de de kervan yola çıkmış. G. Antep Şubesi’nden Meltem Yılmaz, yeni bir sayfa açtı. Gazetecilik üslubuyla yüklendikçe yüklendi. Uzun bir konuşma yaptı. Başkan engellemeseydi soru yağmuruna tutulacaktı. Urfa şube başkanı Cuma Ağaç her zamanki neşeli haliyle bütün salonu neşeye boğdu. Gelen yıl toplantının Urfa’da en az üç gün yapılmasına karar verildi. Sakarya şube başkanı Rüstem Budak hep o sakin hali ile icraatlarını anlattı. İzmir Şube Başkanı Harun Özdemir burada ev sahibiydi. Yine de işin zorluklarına epeyim söz ayırdı. Heyecanı halan geçmemişti. Yüz hatlarından gidişatı anlayamadık.

Akşam Yemeği İçin Mekân:

Uzak bir yer seçilmiş ama değdi. Misafirlerde aynı şeyi söyledi. Urla’da “Beğendik Abi” lokantası sanki kırk yıllık edebiyat dostu. Girişte o havaya giriyorsunuz. Karşılama kapı önünde başlıyor. Bizim şairlerin duruşu hemen değişti. Yazarlar daha tevazulu fakat hoşlarına da gitti. Zaten demişler, “İzmir’de ilgi çok iyiydi.” Öyle de olması gerekir. Özel bir salata, özel çorba, oraya has kuzu kızartma ve pilav gerçekten önemli bir mutfak kültürü. Yalnız “Şevketibostan” için TYB mensuplarının bir daha Urla’ya geleceğini duydum. Mevsim olarak bu yemek çıktığından sanırım zamanlama da iyi seçilmişti.

 

 

Ebrulu Dostluk:

Plaketler İzmir Yönetim Kurulu Üyesi Şaziment Duran tarafından tasarlandı ve hazırlandı. İzmir’den izler taşısın diye düşünüldü. Bu fedakâr kardeşimiz son haftada nasıl yetiştirdi doğrusu bizi şaşırttı.

Asıl sürprizi Yönetim Kurulu Üyesi Levent Ertekin ve eşi Lale Ertekin yaptı! Kibar bir kutu içerisinde katılımcıların hepsine hediyeler hazırlamışlardı. Kutularda ne olduğunu o ana kadar birkaç kişinin dışarıdan bilen yoktu. Hediye olarak sunulan eşya birer kravattı!... Öyle sıradan her yerde bulunacak yahut önemli marka kravatlardan değildi. Bu kravatların dünyada bir daha eşi olmayan üretimlerdi. Çünkü bu kravatlar orijinal, ebru kumaş üzerine geçirilerek yapılmış kravatlar. “Bu eşi olmayan eşyalara, katılımcılar baktıkça İzmir’i hatırlasınlar,” diye düşünülmüş. Bence mesaj yerini buldu…

Yemekte yönetim kurulu üyesi Nihat Dağlı ve dernek üyesi Hakkı Yılmaz’da misafirlerle beraber oldular.

Plaket töreninden sonra kısa bir an sohbet oldu ve bu arada açılan kutularda farklı renk ve desenlerde hediyeler ortaya çıktı. Hemen arkasından gecenin güzelliği olarak şiirler okundu. Tabiî ki bizim şairler teknolojiye uymuş. Eskiden ceplerinden şiir yazılı kâğıt çıkarırlardı şimdi telefondan şiir çağırıyorlar. Şiirin de tadı kalmamış diyecektim ki Kahraman Maraş’tan genç kardeşimiz Mehmet Yaşar darıma yetişti. Ceketinin iç cebinden dörde katladığı kâğıdı özenle çıkardı ve Abdurrahim Karakoç’tan bir şiir okudu…

Şiirler okunurken lokanta personelleri de içeri girip şiir ziyafetini dinlediler. Bu sesler Urla Beğendik Abi Lokantasında hoş bir seda olarak kalacak. Oradaki o sıcak ilgi, dost karşılama ve yola koymalar unutulmayacak. Bir gün yine Nisan ayında Şevketibostan yemek için ve daha geniş katılımlı edebiyat sohbeti için dilerim ki buluşuruz…

 

Mahir Adıbeş 

Bu haber toplam 713 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim