Onlar da gayet iyi biliyor ki, tarihsellik davasına doğrudan, açık ve kesin biçimde delalet eden bir Kur’an nassı yoktur. Olmayınca ne yapıyorlar? Atı arabanın arkasına koşuyorlar!
Bu davanın “butlanı”, önce tesbiti yapıp/kararı verip, ardından bu tesbite/karara delil tedarikine bakmak şeklinde kendini gösteren hareket tarzından belli. Daha evvel Tevrat ve İncil metinlerinin tarihselliği konusunda modernist Yahudi ve Hristiyan araştırmacılar tarafından yapılmış yığınla çalışma bu konuda onlara istemedikleri kadar argüman sağlıyor. Onlara düşen sadece, Tevrat ve İncil bağlamında yapılmış söz konusu çalışmaları Kur’an bağlamına uyarlamak! Eh, bu kadarını da yapıversinler değil mi!..
Efendimiz (s.a.v)’in, “Karış karış, arşın arşın sizden öncekilerin yolundan gideceksiniz. Hatta onlar bir kertenkele deliğinden içeri girse, siz de gireceksiniz” 1 tarzındaki uyarısı -Allah bilir ya- tam da bu tavra işaret ediyor. Buradaki “kertenkele deliğinden girme” benzetmesi üzerinde ciddiyetle durulmalıdır. Bir insan kertenkele deliğinden içeri giremez. Efendimiz (s.a.v) bize, “Onlar bir insanın kertenkele deliğinden girmesi gibi olmayacak işler yapacaklar; siz de onlara uyarak o işleri yapmaya başlayacaksınız” demek istiyor olmalıdır. İlahî kelamın tarihselliğini savunmak tam da böyle bir şey!..
Devamı için: http://www.gazetevahdet.com/kuranin-tarihselligi-iddiasi-ya-da-allaha-din-ogretmek-1178yy.htm
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.