“Eğitim Felsefesi ve Okulu Yeniden Düşünmek” adlı söyleşi daha çok bir okul eleştirisi ya da eleştirel pedagojinin düşünce ufkumuza sağladığı imkânlar çerçevesine odaklandı.
Mehmet Emin USTA, “okula gönderilen çocuğun öğretmenlerin mekanik iş algısı nedeniyle biricik, eşsiz ve saygı değer olma vasıflarını yitirerek sıradanlaştırıldığı, kendisine verilen yeteneklerin köreltildiği, itaati içselleştirmeye zorlandığı, egemen otoritenin sunduğu şablonlarla düşünmeye alıştırıldığı ve bireyin zihninde her gün yeni duvarlar örüldüğü” hususlarına dikkat çekti.
Dr. Usta özetle “Oysa doğru eğitimin zihinde ve hatta yaşamda örülmüş duvarların yıkılması anlamına geldiği, insan duygularını görmezden gelen ve sadece insan zihnini dikkate alan bir eğitimin geride kaldığı, okulun doğayla yeniden buluşmasını sağlayan bir eğitim anlayışına dönülmesi gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında elbette Batı eğitim anlayışı yanlıştır. Çünkü Batı eğitim anlayışı duyguları ve kutsalı dışlayarak insanı bir organizmaya indirgemiştir. Ama bunun karşısına konan ve insanı yücelttiği iddia edilen Doğucu eğitim anlayışı da yanlıştır. Tarihte bütün problemlerin kaynağı insana dair bütünselliğin bozulmasıdır. İnsan, zihni, duyguları, inançları, ihtiyaçları ve içinde yaşadığı doğa ile bir bütündür. Bu bütünlüğün bozulması insanı da bozmuştur. Bu ahengi yeniden yaratmaya en muktedir araç da eğitimden başka bir şey değildir. O halde okul üzerinde yeniden düşünerek, insan bütüncüllüğünü yakalamamız gerekmektedir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.