• İstanbul 15 °C
  • Ankara 20 °C

Erbay Kücet: Birlik’te 40 yıl

Erbay Kücet: Birlik’te 40 yıl
Siyaset üstü tavrı, demokratik yapısı ve teșkilatlanması ile üyelerinin dıșında ülkemizdeki yazar, fikir adamı ve sanatçıların kendilerini ifade edebildikleri bir meslekî kurum olan “Yazarlar Birliği” 7 Ağustos 1978’de kurulmuștur.

Meslekî dayanıșmayı geliștirmek ve ülkemizin kültür hayatına yazarların katılımını sağlamak gayesiyle bir araya gelinen kuruluș, 1985 senesinde Bakanlar Kurulu kararıyla “Türkiye” ismini kullanma hakkını elde edip ‘Türkiye Yazarlar Birliği’ (TYB) adını aldı. 1991 yılında ise “Kamu Yararına Çalıșan Kuruluș” statüsü kazandı. Yazarlar, șairler, basın mensupları, ilim ve fikir adamları, radyo programcıları ile televizyon programı ve senaryo yazarları ile karikatüristleri bünyesinde toplayan Türkiye Yazarlar Birliği meslekî ve kültürel faaliyetlerini; Ankara’da Genel Merkez salonlarında, İstanbul’da Kültür Merkezi’nde ve Konya’da Kültür Sanat Evi’nde gerçekleștirmektedir.

TYB tarafından ilki 1984’te yayımlanan Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı, Türkiye’nin en muhtevalı kültür ve sanat yıllığı olmasının yanında yayını devam eden tek yıllığı olma özelliğine sahiptir. TYB, ülkemizde sahte șöhret sistemini besleyen ödüllendirmelerden oldukça farklı bir yıllık analizle, 1980’den beri yılın yazarları değerlendirmesiyle birçok değerin kamuoyuna mal edilmesine zemin hazırlamıștır.

kapaklar.jpg

Uluslararası faaliyetleri içinde en önde gelen etkinliği ise dünyanın çeșitli bölgelerinden Türkçe yazan șairlerin katılımıyla düzenlenen “Türkçenin Uluslararası Șiir Șöleni”dir. 1992 yılında Bursa ve Konya’da bașlayan etkinliğin günümüze kadar aksamadan iki yılda bir yürütüldüğüne șahitlik edenlerdeniz. Almatı, Așkabat, Girne, Strazburg, Akmescit, Üsküp, Bakü, Prizren, Bișkek ve Kazan șehirlerinde gerçekleșen bu șölene katılan șairlerin eserleri, Türk Dünyası Şiir Güldestesi adı altında neșredilmektedir.

Türkiye’yi ve dünyayı doğru okuyup doğru yazmak için bașlatılan “Yazar Okulu” nda Hukuk Felsefesi, Din ve Düșünce, Toplum ve İdeoloji, Siyasi Teoriler ve Müesseseler, Edebiyat ve İletișim, Yazı ve Estetik, Yönlendirme dersleri, teorik ve pratik tecrübeleriyle ülke gündeminde yeri olan ünlü ilim adamı, yazar, sanatçı ve yöneticiler tarafından verilmektedir.

Dilimizin ve kültürümüzün temel metinlerinin okunması için 1998’de ilk olarak Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat’ı ardından, șiir ve fikir tarihimizde önemli yeri olan Necip Fazıl’ın Çile, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir isimli eserleri okundu. 2001 yılında bașlatılan Mesnevî dersleri devam ediyor.

“Mehmet Âkif Bilgi Șölenleri”nin yanı sıra “Şehir Tarihi Yazarları”, “Ahlak Șurası” gibi uluslararası bilgi șölenlerine ev sahipliği yapan Türkiye Yazarlar Birliği, vefat eden veya yașayan yazar ve sanatçılar için hazırladığı programları ile vefanın bir semt olmadığının altını çizmektedir.

Biliyorum ki yazımız yayımlandığında Türkiye Yazarlar Birliği’nin 40. yılında düzenlediği etkinlikleri sona ermiș olacak. Bu yazıyı programlarının bașladığında yapılacakları da sıralayıp yazmıș olsaydım sizler “Bu kadar etkinlik yapılamaz, imkansız” diyebilirdiniz. Yazarlar Birliği sene bașında kamuoyuna açıkladığı yurt içi ve yurt dıșı bütün etkinlikleri gerçekleștirdi. Bir elin parmakları kadar sayıda insanın fedakarlık yaptığını yakinen bilen biri olmasam profesyonelce hazırlanan etkinlikler için harcanan meblağın çok olduğunu düșünebilirdim.

Kısıtlı bütçeleriyle kültür, sanat ve edebiyatımızın gelișimine katkısı olan Türkiye Yazarlar Birliği’yle anılan bir isimden özellikle bahsetmezsem vefasızlığın bir örneğini göstermiş olurum. Batılılaşma İhaneti kitabı 1975 yılında yayımlandığından bu yana ilgi odağı olmuștur. Geniș bir kitlenin düșünce ve tavırlarının olușumunda, en azından çağdaș tabulardan kurtulmasında müessir rol oynayan Batılılaşma İhaneti kitabı aslında yakın tarihe bir meydan okuma olarak da görülmüștür. Ele alınan konuların aktüalitesini sürdürmesinden dolayı da bugüne kadar yeni baskıları yapılan kitap D. Mehmet Doğan’ın kaleminden çıkmıștır.

Yazarlar, șairler, akademisyenler, gazeteciler, çalıșma arkadașları ve dostlarının Mehmet Doğan’la ilgili tanıklıklarını, eserleri hakkındaki değerlendirmelerini, duygu ve düșüncelerini ihtiva eden D. Mehmet Doğan’a Armağan adlı kitabı Osman Özbahçe yayıma hazırlamıș. Doğan’ın çocukluk ve gençlik yılları, okul ve çalıșma hayatı, yurt içi ve yurt dıșı seyahatlerinden fotoğraflarla desteklenen eserde yazarlar Mehmet Doğan’ı farklı bir bakıș açısı ile anlatmıșlar.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin bugünkü durumuna gelmesinde büyük emeği bulunan Mehmet Doğan’a armağan edilen kitapla birlikte bugünlerde 40. kuruluș yıldönümünü geride bırakan Türkiye Yazarlar Birliği’nin bilinmezlerini de duyuyoruz. Büyük Sözlük yazarı için daha önce İstanbul, Ankara ve Konya’da adına vefa günleri düzenlenmiș, kitapları yayımlanmıștır.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucusu ve uzun süre bașkanlığını üstlenen D. Mehmet Doğan ve 40. yılını kutlayan Türkiye Yazarlar Birliği’ne kabul edildiğimde takvimden 1982’nin yapraklarını koparıyordum.

Tanıșmamızın nasıl olduğunu, neler konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Ancak Türkiye Yazarlar Birliği’nde yapılan kültürel ve meslekî toplantılarda așina isimleri yakinen tanıdıktan sonra yazarlığa adım atmıș oldum. Mütevazılığını hissettiren Mehmet ağabeyle o günden sonra yol arkadașlığımı artırırken yerli ve millî durușun nasıl olması gerektiğini dimağımıza yerleștirip birlikte yașlandık. O’nu yollarda ve müstearı ile tanımanın ayrıcalığını yașayanlardanım. Türkiye Yazarlar Birliği’nin faaliyetleri kapsamında İstanbul bașta olmak üzere ülkemizin çeşitli vilayetlerine özel aracımızla yaptığımız seyahatlerde uzun yolları kısa etmek için Mehmet Doğan’ı dinlemeyi tercih ederdim.

Trafikte önümüzde giden araçların plaka harflerinden ilginç ve mizahî kelimeleri türetir, ulașacağımız yere nasıl vardığımızın farkına varamazdık. Kazakistan, Kosova, Kırım, Makedonya, Bosna-Hersek ve Kırgızistan’da birlikte olduğumuz etkinliklerde toplantı sonrası zamanlarımızda sohbetin en koyusuna tanıklık edebilmek için akşamüzerini iple çekerdim. “İnsanın nasıl bir karakter taşıdığı sosyal münasebetlerde, özellikle alışveriş gibi çıkarların çatıştığı durumlarda ya da kendi ortamından uzaklaşmasında ortaya çıkarmıș” diyerek ve Türkiye Yazarlar Birliği’ne nice 40 yıllar dileyerek noktayı koyuyorum.

Parlemento Dergisi 58. Sayısı

Bu haber toplam 1116 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim