• İstanbul 12 °C
  • Ankara 11 °C

Erdal Arslan: Oruç tutmak zararlı mı?

Erdal Arslan: Oruç tutmak zararlı mı?
18. yüzyıl Osmanlı sadrazamlarından Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın gazelinde yer alan bu mısra-i berceste, Mısır Beylerbeyliği sırasındaki tecrübelerini yansıtır.
“Meyan-ı güft ü gûda bed-meniş îhâm eder kubhun
Şecaat arzederken merd-i kıptî sirkatin söyler”
Günümüz Türkçesiyle karşılığı bu dizelerin şu şekilde:
Mayası bozuk olanlar, söz esnasında farkında olmadan kabahatlarini ima ederler. Nitekim Kıptî beyi de, kahramanlığını anlatmak için hırsızlıklarını örnek verir.
 
Dilimiz, dil tarihimiz ve edebiyatımızın sayısız ustası tarafından inşa edilen, her bir devirde yeni bir zenginlik ve derinlik kazanan edebi sandığımızdaki nice elmastan birisidir bu vecize. Vecize diyorum, çünkü söyleyeni bellidir!
 
Bunun gibi daha nice atasözlerimiz, deyimlerimiz, vecizelerimiz var yazar ve şairlerimizin ceplerinde taşıdığı, yüreklerinde sakladığı, yeri gelince er meydanına saldığı…
 
Müslüman mahallesinde salyangoz ticareti yapanlardan, dinime sövenin Müslüman bile olmayışına; kiminin Mekke’de kiminin Tekke’de kiminin de birbirini dakkada bulmasına varana kadar hayatımızın her anında atasözlerimiz, deyimlerimiz, vecizelerimiz cankurtaran vazifesi deruhte ediyor vesselam. Yolumuzu ışıtan dil varlığımız onlar.
 
Bir de ruhumuzu, hayatımızı ve ebedi dünyamızı aydınlatan ışıklarımız var; Kuran-ı Kerim gibi, Fahr-i Kainat gibi, erenler gibi, gönüllere girenler gibi…
 
İlk emri “Oku” dur mesela Yüce Kitabımızın. Bu emir Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) nezdinde tüm Müslümanlara verilen bir emirdir, anlayana!
 
Ve “İlim Çin’de de olsa alınız!” der Fahr-i Kainat Efendimiz. Günümüzde bu sınırı biraz daha öteye taşımak zaruri hale geldi bir takım bilim (!) insanımız için. İlim Japonya’da da olsa alınız diyeceğiz artık! 
 
Japonya demişken; Yoshinori Ohsumi adındaki bir bilim insanını hatırlasa yeter, Japonyaya kadar gitmesi elzem olan bizim (!) tabiplerimiz! Kim mi Ohsumi? 2018 Yılı Nobel Tıp Ödülü verilen kişi. Niye verilmiş ödül? Hücrelerin kendilerini arındırmaları ve yenilemeleri üzerine yaptığı araştırmalar sebebiyle. Yani “OTOFAJİ”.
 
Otofaji, vücudun geri dönüştürme mekanizması gibi işleyerek bozulan hücrelerin bulunmasına ve bu hücrelerden ayrıştırılan yararlı kısımlardan enerji elde edilerek yeni hücrelerin yaratılmasına yarıyor.
 
Çok mu bilimsel ve teknik terim içerdiğini düşünüyorsunuz yazdıklarımın. Bizim anlayacağımız şekilde söyleyeyim o zaman: ORUÇ TUTMAK! Yanlış okumadınız, Japon bilim insanı oruç tutmanın tıbbi faydalarını ortaya koyduğu için Nobel Tıp Ödülü dalında zirveye oturuyor!
Türkiye’den bir doktor da “Orucun, normal biyoritmi ve sağlıklı beslenme döngüsünü bozacağı” açıklamasında bulunuyor.
İlim Japonya’da da olsa alınız muhterem! N’olur alınız!
Bu haber toplam 1742 defa okunmuştur
  • Yorumlar 3
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim