• İstanbul 23 °C
  • Ankara 28 °C

Erken Hazan: Haziran

Namık AÇIKGÖZ

Yok Sü­hey­la!.. Si­ya­set ya­za­ma­ya­cak ka­dar hü­zün do­lu­yum çün­kü her Ha­zi­ran ba­ba er­ken ha­zan­dır.

Ha­zi­ra­n’­da ölü­mün hüz­nü­nü, il­kin 13 Ha­zi­ran 1972’de ya­şa­dım. O gün Dün­dar Ta­şer öl­müş­tü. An­ka­ra­’da bir tra­fik ka­za­sı ge­çir­miş­ti. 

1960’la­rın genç­lik ha­re­ket­le­ri­ni en iyi yo­rum­la­yan ve ta­ma­men yer­li bir genç­lik ha­re­ke­ti­nin mi­mar­la­rın­dan bi­riy­di. Ül­kü­cü ha­re­ke­tin te­mel fel­se­fe­si­ni oluş­tu­ran “yer­li­li­k” fik­ri­nin in­şa­cı­sı idi. Po­li­tik bir ha­re­ke­tin için­de ol­ma­sı­na rağ­men, tes­pit­le­ri, po­li­tik sı­nır­la­rı aşıp bir dev­let fel­se­fe­si ha­li­ne ge­li­yor­du. Ta­ri­hin, geç­miş­te ya­şa­nıp bi­ten bir ol­gu ol­ma­dı­ğı­nı, bi­zim ku­şak on­dan öğ­ren­di. 16 ya­şın he­ye­ca­nıy­la, su içer gi­bi oku­du­ğu­muz ya­zı­la­rı, 18 ya­şı­mız­da hüz­nün kay­na­ğı ola­cak­mış me­ğer. 

Ta­şer hak­kın­da en gü­zel ki­ta­bı Zi­ya Nur Ak­sun yaz­dı. Ge­ne en gü­zel baş­ka bir ya­zı da Erol Gün­gö­r’­ün Türk Kül­tü­rü ve Mil­li­yet­çi­lik ki­ta­bın­da­ki, “Bir Kül­tür, Bir İn­sa­n” bö­lü­mün­de­ki ya­zı­lar­dır.  Bes­len­di­ği kay­nak­la­rı kay­bet­miş genç­le­re, kay­nak­la­ra dö­nüş tav­si­ye eder­ken ilk tav­si­ye ede­ce­ğim ki­şi rah­met­li Ta­şe­r’­dir.

O yıl­lar­da ro­man­la­rı­nı ve ga­ze­te fık­ra­la­rı­nı en çok oku­du­ğu­muz Pe­ya­mi Sa­fa­’nın 14 Ha­zi­ran 1961 gü­nü ve­fat et­ti­ği­ni öğ­ren­miş­tim. Sa­fa ve­fat ede­li 10 yıl fa­lan ol­muş­tu. Der­nek­te, bir se­ne-i dev­ri­ye­sin­de se­mi­ner ver­di­ği­mi ha­tır­lı­yo­rum.
27 Ma­yıs 1980 gü­nü Gün Sa­zak kat­le­di­le­rek şe­hit ol­muş­tu. Bü­tün Tür­ki­ye bu ci­na­ye­tin yo­ğun­lu­ğu­nu ya­şar­ken, Ah­met Mu­hip Dra­nas, ses­siz se­da­sız ve­fat et­miş­ti. Ve­fa­tı­nı, “hoy­rat bir ak­şa­müs­tü” öğ­ren­miş­tim.  Ve­fa­tı­nı du­yun­ca, ha­ya­tın bir ya­lan ve al­da­nış ol­du­ğu dü­şün­ce­siy­le “Ey öm­rün en gü­zel tür­kü­sü al­da­nış!..” de­dim.  “Göz­ya­şı­mı göz­den giz­li si­le­ni­m” de yok­tu. O gün çok sı­cak­tı An­ka­ra. Ve da­ha da bu­nal­mış­tım Dra­na­s’­ın ve­fa­tı­nı du­yun­ca.

Ha­ya­tım­da­ki di­ğer Ha­zi­ran hüz­nü­nü 5 Ha­zi­ran 1983 gü­nü ya­şa­dım. O gün, ne­re­dey­se diz­le­ri­min di­bin­de bü­yü­yen  Sel­çuk Du­ra­cık, Ha­lil Esan­dağ ile idam edi­le­rek şe­hit edil­di. Fa­kir bir ai­le­nin ço­cu­ğu idi Sel­çuk. Der­ne­ğe gel­di­ğin­de, san­dal­ye­ye otu­run­ca ayak­la­rı ye­re değ­mez­di. Pa­zar­cı­lık ya­pı­yor­du. Va­tan­se­ver­lik ko­nu­sun­da çok he­ye­can­lıy­dı­…

Se­mi­ner­le­ri hiç ka­çır­maz­dı. O ka­os gün­le­ri, onu idam seh­pa­sı­na ka­dar gö­tür­dü.

Ha­zi­ran hüz­nü­nü, da­ha son­ra 5 Ha­zi­ran 1985’te ya­şa­dım. O gün ba­bam rah­met­li ol­du. Ke­rim Ça­vuş, Ke­rim Ağa, İğ­ne­ci Ke­rim, Ço­la­ğın Ke­ri­m… Adı anıl­ma­ya­sı has­ta­lık, 61 ya­şın­da­ki ba­ba­mı, 2 ay­da al­dı sat­tı.  Top­rak ko­kan, ter ko­kan, tü­tün ko­kan ba­ba­mı o gün ebe­di­ye­te uğur­la­dık.

7 Ha­zi­ran 1987 gü­nü Ca­hit Za­ri­foğ­lu ve­fat et­ti. Onu 1970’le­rin ba­şın­da Tur­gut­lu­’da Tö­re Ki­ta­be­vi­’n­den sa­tın al­dı­ğım “İ­şa­ret Ço­cuk­la­rı” ki­ta­bı ile ta­nı­mış; da­ha son­ra Ma­ve­ra­’da­ki şi­ir­le­riy­le sür­dür­müş­tüm bu ta­nı­şık­lı­ğı.  Ben şa­ir ola­rak ta­nı­mış­tım ama şi­ir­le­ri­nin ar­ka­sın­da­ki na­if kı­rıl­gan­lı­ğın kay­na­ğı olan ma­sal­la­rı­nı oku­muş­tum.

5 gün son­ra Ce­mil Me­ri­ç’­in ve­fa­tı­nı duy­duk. Bi­zim ku­şa­ğı en çok et­ki­le­yen bir dü­şün­ce ve üs­lup ada­mıy­dı Ce­mil Me­riç. Onu oku­duk­ça ken­di­mi­ze bir gü­ven gel­miş­ti. O san­ki, bu mil­le­te öz­gü­ven aşı­la­yan bir ay­dın­dı. Sor­gu­la­yan, tar­tı­şan, acı­ma­dan eleş­ti­ren bir ay­dın. Biz “ay­dı­n” ke­li­me­si­nin sığ­lı­ğı­nı ve “in­te­li­jan­si­ya­”nın ge­niş­li­ği­ni on­dan öğ­ren­dik.

Son­ra 2 Ha­zi­ran 2000. Ana­cı­ğı­mın; ya­ni He­li­me­elin (Ha­li­me ge­lin) ve­fa­tı. Şid­det­li bir Ha­zi­ran yağ­mu­run­da trab­zan­la­ra da­ya­nıp “Eş­he­dü en­la ila­he il­lal­la­h” der­ken, yağ­mur şa­kır­tı­sı­na ka­rı­şan “eş­he­dü” ile ilk ha­tı­ra­la­rım­dan bi­ri­ni, ya­nı ba­şın­da du­ra­rak ya­şa­dı­ğım ve on­dan son­ra ha­ya­tı hep on­dan öğ­ren­di­ğim; hat­ta dok­to­ra ya­par­ken bi­le ba­zı ke­li­me­le­ri öğ­ren­di­ğim ana­cı­ğı­mı kay­bet­tik  2000 Ha­zi­ra­n’­ın­da­…  

7 Ha­zi­ran 2012, öf­ke­mi­zin es­te­tik çığ­lı­ğı Ab­dur­ra­him Ka­ra­ko­ç’­un ve­fat gü­nü­… Ana­do­lu­’nun ka­ra­ya­ğız de­li­kan­lı­sı­nın, ölü­me de­li­kan­lı­ca yü­rü­dü­ğü gün.

Pey­gam­ber efen­di­mi­zin mi­la­di tak­vi­me gö­re 8 Ha­zi­ra­n’­da ve­fat et­ti­ği­ni öğ­ren­miş­tim vak­tiy­le. Her 8 Ha­zi­ran za­ten hü­zün­dü bu yüz­den.

Yıl­lar­dan be­ri her Ha­zi­ra­n’­da, Meh­met Kap­la­n’­ın de­di­ği gi­bi, bağ­rı­mı Ka­ra­ca Ah­met Me­zar­lı­ğı gi­bi his­se­de­rim ve her Ha­zi­ran be­nim için er­ken ha­zan­dır. 

Bu yazı toplam 575 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim