Necip Fazıl Kısakürek hakkında bir yerlerde söz edildiğini gördüğümde yazılan her cümleyi çok değerli buluyorum. Her dem yenilenen bir heyecanla okuyorum Üstad hakkında yazılan her satırı. Biliyorum ki onun her devre uyacak sözleri var.
Makas dergisi 3. sayısını Necip Fazıl’a ayırdığı bir kapak ile çıkardı. Güzel hazırlanmış bir Necip Fazıl doyası var karşımızda. Derginin tümünde hissedilen bir emek hemen göze çarpıyor.
Necip Fazıl dosyasından birkaç yazıyı paylaşmak istiyorum. İlk yazı Osman Kısakürek’e ait. Babasını anlatıyor Osman Kısakürek. Canlı bir şahitten Üstad’ı okumanın farklı bir havası var. Bu kişi Üstad’ın oğlu olunca daha bir anlam kazanıyor her satır. Dava adamı Necip Fazıl’ın yanında “baba” Necip Fazıl’la da tanışıyoruz bu yazı ile.
“Babam sürekli davası için koştururken, evin içinde çocuklarla uzun uzun vakit geçirmemesine rağmen, hep oyuncaklarla gelir, hep şakalar yapardı. Benim çok net hatırlamadığım, ama annemden dinlediğim bir oyunu var, Mehmed ağabeyimle hâlâ hatırlayıp güleriz. Ben 5 yaşlarımdayken, Ömer ağabeyimi (10 yaşında) ve Mehmed ağabeyimi (12 yaşında) beyaz çarşafa saklayıp, başlarına da birer kukuleta takmış, cin diye benimle oyun oynayacak. Ömer ağabeyim bir koltuğun arkasında, Mehmed ağabeyim başka bir koltuğun arkasında, babamın cin 1 çık, cin 2 çık diye talimat vermesini bekliyorlar. Fakat bana cinlere nasıl hükmettiği, kendisinin cinlerin padişahı olduğu ile ilgili konuşması o kadar uzun sürdü ki; ağabeyimler koltuğun arkasında uyuya kalmışlar. Babam bağırdı: “-Cin 1 çık!” Ne çıkan var ne bir hareket. “-Cin 1! Çık diyorum sana!” diye bir daha bağırdı. Yine çıkan yok. Uzun denemelerden sonra, cinlerin koltuk arkalarında uyuduklarını görünce “-Neslihan! Cinler uyumuş.” diyerek uzun uzun gülmüştü.”
Devamı: https://www.dunyabizim.com/dergi/eylul-2018-dergilerine-genel-bir-bakis-3-h30512.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.