Kitabı okuyunca anlıyoruz ki Anadolu gibi Rumeli de aslında bir gönül coğrafyasıdır. Kâmil Yeşil yazdı.
Birçok kimse bilgi kaynağını saklar. Konuşurken kitap, yazar, ilim adamı zikretmez. Ama siz konuşmacının ihtisas sahasını biliyorsanız, yazdıklarını yakından takip ediyorsanız o bilginin kaynağının bizatihi kendisi olmadığını, bir yerlerden mutlaka okuduğunu ve fakat kaynağını sakladığını anlarsınız.
Benim bu konuda tutumum “Hüzünler paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” sözünü uyarlamaktır. “Bilgi; bilgi kaynağı paylaşıldıkça çoğalır.”
Bu bağlamda Cemal Kafadar’ın iki kitabından bahsetmek istiyorum: Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken ve Kendine Ait Bir Roma.
Kim var imiş biz burada yoğ iken
Cemal Kafadar, Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken adlı kitabını Karacaoğlan’ın bir dörtlüğü üzerine bina ediyor:
Karac'oğlan der ki bakın olana
Ömrümün yarısı gitti talana
Sual eylen bizden evvel gelene
Kim var imiş biz burada yoğ iken
Gerek bu eserde gerekse “Kendine Ait Bir Roma”da şunu açıkça görüyoruz ki edebî eser (şiir, öykü, roman) sadece estetik haz için yazılmış bir metin değildir. Ya nedir? Tarihtir, sosyolojidir, psikolojidir, inançlardır, değerlerdir.
Devamı : http://www.dunyabizim.com/kitap/26794/ezber-bozan-bir-tarihci-cemal-kafadar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.