Eskişehir’in çağdaş Yunus Emre’si.
Eskişehir’in yetiştirdiği yaşayan üç büyük şairden birisidir o; diğerleri mi: Şakir Kurtulmuş ve Haydar Ergülen elbette.
Yunus’ca yaşıyor, Yunus’ca bakıyor, Yunus’ca yazıyor:
'Ne kadar sevsek o kadar yeridir
Böyle başlar bizde dostluk dediğin
Sevmek ve çoğalmak
Karşılığı hep hazır duran bakışlarla
Aynı yöne birlikte bakmak
Hep bir umut doludur, hep bir ümit doludur, hep bir iyimserlik doludur onun kalbi, şu dizelerinde de olduğunca, olduğu gibi, olduğu kadar: İçim kabarık bir deniz / Yüreğim umutlar taşıyan bir gemi / Hangi uzak sahilde yanarsa yansın o ışık / Gel aydınlat günlerimizi.
Bir ucu hayata diğer ucu ölüme ayarlı bir tahterevallidedir adeta Mustafa Özçelik. Onun o enfes şiirinde de işaret ettiği gibi, bu bizi de çekip çeviren dünyanın / anla ki bir ucunda ölüm / açılan bir kapıdır sonsuzluğa/ evrensel yürüyüşe ayarlı ayaklarınla /hesaplı ve ince bas toprağa.
Mustafa Özçelik bir medeniyeti kuşanmıştır, bir aşk medeniyetini giyinmiştir ruhuna, elbette ki bir aşk medeniyetini taşımaktadır o çocuk o saf o altın kalbi. Ve kalbine şöyle seslenen adamdır da o:
Sen ki bir ömür sabrı kuşanıp
Aşka çevirdin bütün çağrıları.
…
Güneşi gösteriyor bahar
Dünyamıza geri dönüyor aşk
Herkesi kucaklayandır onun şiiri; herkesi, her insanı, hepimizi:
Sanki biz göçebeydik
O insan bu insan
Hepsinin içinden geçtik
Duymadılar
…
Onun şiiri öncelikle bir sevdanın şiiridir; bir sevdanın, bir özlemin, bir geleceğin: Bir nesli bir kuşağı bir dönemi uyandırmaya yöneliktir de adeta: Şiirimiz gelip uyandırıyor bizi / Bin yeni sevdalara tercüman.
Bakmayın yaşının altmışa eriştiğine. O hep çocuktur, çocukluğumuzdur, çocuklarımızdır derdi, o bir çocuk kalbi taşıyan şairdir zira:
Akşam acının rengini öredursun gergefinde
Sen tutar bir çocuğun elinden
Geçmiş ve gelecek zamanlara götürürsün
Zulmün başlangıcı nerdedir
Nerdedir bengisu diye
Çocuk riyasızlığında bir şiirdir Mustafa Özçelik şiiri: Bir çocuğun riyasız açılmışsa elleri göğe / Böyle anıyorum ben de seni.
Her dem yenilenişini şöyle tanımlar Özçelik:
Çağlarca çiçek açmış ortadoğu bahçelerinde
Kıskandıran Parisi belki de Babili
Nasip kılınmış armağanlar içinde
Yanılmamış bir kitabın sözleriyle
Nasıl yenilerdik kendimizi
Eskişehir’in Sakarya kıyısındaki bir köyünde, Günyüzü’nde dünyaya, şiire, insanlığa merhaba dedi Mustafa Özçelik. Nasreddin Hoca ile hemşeri, Yunus Emre ile komşu, Seyyid Gazi amcaoğludur. Taptuk Emre’lerin ruh ikliminde tevarüs, tekemmül, temellük etti gün be gün. Sonra da çağı kuşanıp şair kalbi elinde düştü yollara, bize dizeler sunmaktadır heybesinden ılgıt ılgıt esen rüzgârlara karışan.
Özgürlük yanlısı özgürlük sevdalısı özgürlük çağrılısı adamdır o: Bir hatıralar bir de sen bölersin hayat çizgimi / En çetin sınav zaman ve sendin bilirim / Açarım penceremi yalın gerçekler üstüne / Özgürlük, bütün kölelerimi azat ederim.
Bakmayın onun şehir şehir kent kent diyar diyar gezdiğine dolaştığına konuştuğuna, saati hesap vakitlerine kurulu bir münzevidir aslında o.
Hüzün şairidir de o. Kalbi hüzünlüdür bin yılın, bin yılların olan bitenleriyle. Ve şu enfes dize de onundur: Bizde hüznün adı Ayasofya'dır.
Acının çilenin üzüntünün binbir yolunu çeşidini türünü yakında tanıyandır o, ümmetin hüzünlü kalpli şairi olarak:
Oysa ben hayatın kıvrımlarında okudum
Çığlığımda büyürken sesler
Bilirdim hangi harfle başlar acının alfabesi.
…
Anne içine saklanır
Çocuklar düşlerine
Mustafa Özçelik de şiirine.
Şiirini Karakoç’la, Pakdil’le, Zarifoğlu ile birlikte besledi, birlikte yeşertti, birlikte büyüttü. Mavre’nın paltosundan çıkan altın çocuklardan birisi de odur.
Vefalı adamdır. Nasreddin Hoca’yı da yazdı, Mehmet Akif’i de. ‘Bizim Yunus’u da. Hatta ‘Bizim Yunus’un dostlarını da. Bizin Yunus’un –belki de- yaşayan en büyük en kadim en diri dostunun o olduğunu söylemeliyim.
Her şair bir dizeden ibaret olacaksa eğer, benim için Mustafa Özçelik şu dizeden ibarettir mesela:
Yağmurlar yağmış bahar diye gözlerinden
Yusuf özlü, Yakup yüzlü şairdir Mustafa Özçelik.
Şairin Şiirle İmtihanı’ndan yüz akıyla çıkmış, âlâ derece ile mezun olmuştur kuşku yok ki.
Dengenin, sevginin, edebin şairi.
Hüznün, acının ve umudun şairi.
Aşkın, muştunun, medeniyetin şairi.
Kalp denizlerine yelken açmış şairimiz o bizim.
9.10.2015 - Fahri Tuna
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.