• İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C

Geleceği yenileyecek söyleşiler

Geleceği yenileyecek söyleşiler
Aliya İzzetbegoviç’le yapılan söyleşiler, İslâm dünyasının geçmişi ve geleceğine dair birtakım vurgular taşıması yanında 2000’lere kadar uzanan bir zaman aralığında kendisinin düşüncesinin ve mücadelesinin hangi soru(n)lar etrafında şekillendiğini görmeye

Aliya İzzetbegoviç’le yapılan söyleşiler, İslâm dünyasının geçmişi ve geleceğine dair birtakım vurgular taşıması yanında 2000’lere kadar uzanan bir zaman aralığında kendisinin düşüncesinin ve mücadelesinin hangi soru(n)lar etrafında şekillendiğini görmeye de imkân tanıyor

Asım Öz/Dünya Bülteni/Kültür Servisi

Aliya İzzetbegoviç (1925- 2003), çağımızın en önemli birkaç İslâm düşünürü arasında sayılmaktadır. Kendisi Türkiye’de öncelikle Bosna Savaşındaki haysiyetli mücadelesiyle tanındı. Zaten adalet mücadeleleri ve bu uğurdaki fedakârlık örnekleri her zaman insanların daima kalplerini fethetmiştir.Gelgelelim daha evvel, 1946’da yazmaya koyulduğu fakat siyasi baskılardan dolayı ancak 1984’te Amerikalı bir yayıncı tarafından basılabilen Doğu ve Batı Arasında İslâm adlı eserinin Türkçeye tercüme edildiği de bir gerçektir. Fakat neredeyse hiç kimse onu bu eserine başvurarak tanımadı, zira Bosna mücadelesinden sonra bu eseri ve diğer eserleri bilinir ve tanınır oldu. Aslında bu kendisinin Saraybosna’da 25 Mart 1994’te Demokratik Eylem Partisi (SDA) toplantısında yapmış olduğu konuşmasını doğrulamaktadır. İzzetbegoviç, bu konuşmasında Bosna-Hersek meselesinin bir insanlık sınavı olduğunu belirtmiş ve şöyle demişti: “Bosna bir ahlak meselesidir, böylece de evrenseldir ve her insanı ilgilendirmektedir.” Gerçekten çok cefa çeken Bosna’nın direniş çığlığı gezegenin her tarafından duyuldu ve tüm gökyüzünü inletti. Bosna’yı diz çöktürebilmek için en az beş milyon bomba atıldı fakat Bosna tahammül etti ve acıya katlandı.

Söyleşilerin Niteliği

Aliya İzzetbegoviç’in kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplara bakmak bile bunu görmeye yetecektir. Hatta söyleşileri, onun mücadele ve düşünce hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Zira burada hem hayatı hem bir ahlakî mesele olarak Bosna mücadelesi hem de İslâm dünyası üzerine söylediklerini görmek mümkün. Bu yüzden de sadece söyleşileri İzzetbegoviç seçkisi olarak ele alınabilir. Söyleşilerinin bu niteliği, İzzetbegoviç’in fikri ve siyasi mücadelesini kavramaya dönük çalışmalarda onları öncelikli kaynaklardan biri haline getiriyor. Ayrıca söyleşilerin İslâm dünyasının geçmişi ve geleceğine dair birtakım vurgular taşıması yanında 2000’lere kadar uzanan bir zaman aralığında İzzetbegoviç’in düşüncesinin ve mücadelesinin hangi soru(n)lar etrafında şekillendiğini görmeye de imkân tanıyor.

Bosna’daki savaş insanlık tarihi açısından bir kırılma noktası oluşturduğu gibi Müslüman dünyası açısından da bir dayanışma ruhunun oluşmasına vesile olmuştu. Zira Bosna direnişi söz konusu olduğunda Fas, Mısır, Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Pakistan, Malezya ve Endonezya olsun her tarafta, uyanma, dayanışma bir çeşit beraberlik süreci başlamıştır. İzzetbegoviç 10 Aralık 1994 tarihli bir söyleşisinde savaş halinin karşı konulmaz biçimde safları sıklaştırmaya katkı yapması noktasında şu açıklamaları yapacaktır:

Açıkça, Bosnalı Müslümanlara karşı yürütülen Bosna Savaşı, İslâm âleminde bazı önemli süreçleri başlattı. İslâm âlemi çeşitlilik arz eden oldukça durağan bir dünya. Farklı fikirler, etkiler ve ilgilerle bölünmüş olan geniş kitleleri aynı yönde harekete geçirmek zor. Ancak süreç devam ediyor ve bunu Bosna trajedisi başlattı.

Yine aynı konuda buna yakın bir tarihte; 21 Aralık 1994’te ise şunları söyleyecektir:

Gittikçe artan derecede bir bütünlük görüyorum. O, bu süreci hızlandırıyor. İnsanın bundan hem mutluluk, hem de üzüntü duyası geliyor. İslâm âleminin artan derecede dayanışmasını gördüğü için memnuniyet ve bunun, Bosna trajedisi nedeniyle gerçekleşmiş olmasından da üzüntü duymak gerekiyor. Gerçek birlikten çok uzak olmamıza rağmen, bu büyük felaket bizleri birleştirdi. İslâm âlemi, sadece denizler, ırmaklar ve dağlar değil; farklı menfaat ve etkilerle de parçalanmış durumdadır. Bunların tümünün aşılması hayli zor olacaktır. Bunun hiçbir zaman tam anlamıyla yerine getiremeyiz, fakat bu birlik için çalışmaktan da hiçbir zaman geri durmamamız gerekiyor. Her İslâm ülkesinin güvenliği ve kurtuluşu buna bağlıdır.

Şüphesiz böylesi bir duygunun ortaya çıkmasının altında yatan esas her şeyden evvel Bosna’nın düşmana karşı göstermiş olduğu ısrarlı direniştir. Kaldı ki Bosna, asırlardır büyük sınırda, dünyaların kesişme noktasında bulunmuş farklı bir mekândır; bu yönüyle İslâm dünyasının batıya doğru son, batıdan doğuya doğru ise onun ilk kapısıdır. Bundan dolayı İzzetbegoviç’in düşüncesinin alımlanmasının tarihinde Bosna direnişinin belirleyici bir önem arz ettiği son derece açıktır. İlk basımı Bosna Mucizesi adıyla yapılan konuşmalarını izleyen Tarihe Tanıklığım, Özgürlüğe Kaçışım, İslâm Deklarasyonu ve Köle Olmayacağızadlı kitapları, düşünürün sonraki yıllarda daha da tanınır olmasına katkıda bulundu. Türkçe okuyup yazanlar açısından, Aliya İzzetbegoviç’in düşünce metinleriyle siyasi konuşmalarının ve hatıraların yazılı izlerinin önemli bir kısmına erişilebilir olması, kendisi üzerine yapılan konuşmaları da çeşitlendirdi. Hakkında yazılan tezler ve kitapların toplamı bir elin parmaklarını kolay kolay geçmemiş olsa da son yıllarda bu daha da arttı. Bununla birlikte, sol çevrelerin kendisine belirli önyargılarla yaklaşmasından kaynaklanan tepkilerine kaynaklık eden sorgulanmaya muhtaç kitap bölümleri de bulunmaktadır.

 

Devamı için: http://www.dunyabulteni.net/haberler/381334/gelecegi-yenileyecek-soylesiler

Bu haber toplam 621 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim