Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi’nin düzenlediği “Geleneksel Cumartesi Sohbetlerinde bu hafta Eğitimci- Yazar Zehra Yücel “Savaşın Çocukları” konulu bir sohbet gerçekleştirdi.
Savaş başlatan insanların da bir zamanlar çocuk olduğunun vurgusunu yaparak konuşmasına başlayan Sayın Yücel yaşanan insanlık dışı olayların, hak ihlallerinin, zulmâne hareketlerin doğru tahlili, çözümü ve yinelenmemesi için faillerin kişilik tahlillerinin, psikolojik yapılarının tam manası ile anlaşılması gerektiğini ifade etti.
Saldırgan tavır sergileyen siyasî liderlerin ailevî ilişkilerinin araştırılması gerektiğini vurgulayan Yücel, “Acaba kaçı mutlu bir çocukluk dönemi yaşamıştır? Annesi ile kırlarda bahar çiçeklerini ezmeden yürümeye çalışan ya da babası ile kurumakta olan meyve fidasının köklerini sulama sevincini ve manevî doyumunu yaşayan var mıdır?”
İnsanî duyguları açığa çıkartan, yaşatan ve geliştiren bu tecrübeler kişiliği oluşturan unsurlardır. Gerekliliği ve kıymeti inkâr olunamaz.
Öte yandan herkes üstün insanî değerlerin yaşandığı bir sosyal çevreden de gelemeyebilir; fakat kişi zamanla ayağına pranga olan kötü geçmişini silebilmeli, öfke kontrolünü gerçekleştirip “abes mukyes olmaz” kelamınca kendisi topluma hayırlı işler yapmalıdır.
Çocuk bayramını kutlamaya hazırlandığımız şu haftalarda dört bir yandan kulağımıza acı çığlıklar geliyor. Kimi annesini, kimi babasını, kimi kardeşlerini, kimi de kendini yitirmenin verdiği acı ile yükselen çığlıklar.
O çığlıkların değil yankısı “aslı” kulaklarımızda dururken nasıl döner dünya bahara, düğüne, bayrama… diyen Yücel, doğudan batıya çocukların kullanmadığı, hayatlarını çocukça yaşayabilecekleri bir dünyada başlarını yastıklarına güvenle koyup, özgürce bir sabaha uyanacakları günler olması dilek ve duası ile tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.