• İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C

Geleneksel sanatların Samsun çıkarması

Geleneksel sanatların Samsun çıkarması
Samsun Neva Kültür ve Sanat Derneği yöneticisi Hatice’tül Kübra Ersoy, ebru hocası Uğur Taşatan ve hat ve tezhip hocası Mesut Dikel ile görüştük

‘Renklerin dünyasına daldığınız vakit kendinizi tarifi imkânsız duygular içerisinde bulmanız çok muhtemeldir.’
Öz sanatlarımızın Anadolu serüvenine ayna olmaya devam ediyoruz. Önceki aylarda Anadolu’da Sanat serimizde Ankara, Bursa ve Cizre’de geleneksel sanatlarımızın yeni kuşaklara aktarılmasına dair haber/mülakatlar yayınlamıştık. Bu serinin dördüncü yazısında Samsun’a değiniyoruz. Öz sanatlarımız vaktinin ve ilminin zekâtını veren ustalar eliyle Anadolu’da neşvünema buluyor… Nitekim sanatkâr dedelerimizin dediği gibi “İlmin zekâtı yüzde yüzdür.”
Samsun’da da öz sanatlarımız ustaların yoğun emeği ve göz nuru ile genç nesillere aktarılıyor. Samsun’da Güzel Sanatlar Fakültesi mevcut. Lakin bu okulda geleneksel sanatlarla ilgili bölümler mevcut değil. Samsun’da bu alandaki çalışmalar Neva Kültür ve Sanat Derneği’nde deruhte ediliyor. Dernekte hat, tezhip, ebru, ney, Osmanlıca ve Arapça dersleri, uzman sanatkârlar/hocalar tarafından veriliyor. Merkez’in yöneticisi Hatice’tül Kübra Ersoy, ebru hocası Uğur Taşatan ve hat ve tezhip hocası Mesut Dikel ile görüştük…
SAMSUN’DA KİTREYE BOYA ATAN HERKES EBRUCU!
Hatice’tül Kübra Ersoy (Neva Kültür ve Sanat Derneği YK Üyesi)
Hatice Hanım Samsun’da öz sanatlarımıza yönelik neler yapılıyor? Samsun’da hat, tezhip, ebru, minyatür, kaatı sanatkârlarımız var mı?
Geleneksel sanatlarla ilgili Samsun da usta çırak ilişkisi içerisinde eğitim veren herhangi bir kurum yada atölye mevcut değil. Hüsn-i Hat alanında Hattat Av Halil İbrahim Alperen hocamız dışında da bildiğim kadarı ile başka bir hoca yok. Buna rağmen her Halk Eğitim Merkezi’nde husn-i hat, tezhip, ebru dersleri var. İşin ehli olmayan hocalara bu sanatlar teslim edilmiş durumda. Eline fırça alan herkes hattat, kitreye boya atan herkes ebrucu... Samsun da geleneksel sanatlar adına böyle bir kafa karışıklığı mevcut...

SANAT MEKÂN VE ZEMİN İŞİDİR
Neva, nasıl bir ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıktı?
Doğrusu Neva, her şeyden önce toplumsal değil bireysel bir ihtiyaçtan hasıl oldu diyebilirim. Bir yazarın da dediği gibi “Ruh kadar güzelliğe aç/muhtaç başka bir şey yoktur.”
Biz önce kendi ruhumuzu güzellikle ve güzelliğe doyurmaya çalıştık. Ama sonra bu soyut gıdanın yedikçe değil paylaştıkça lezzetlendiğini/bereketlendiğini de öğrendik. Ve her yerde olduğu gibi doğan/canlanan geleneksel sanatlar merakını/ilgisini kurumsal yerlerin statikliğinden ve soğukluğundan uzak bir mekân oluşturmak istedik. Bilirsiniz mekân kevn'in (yani “kün” emrinin, yaratımın; dolayısıyla da sanatın) zeminidir. Sanat bir mekân /zemin işidir.
Hangi branşlarda eğitim veriliyor? Hocalarınız kimler?
Şu an devam eden Hüsn-i hat, tezhip, ebru ve ney derslerimiz mevcut... Bu sanatları desteklemek amacıyla Osmanlıca kursunu dahil ettik…
Husn-i hat ve tezhip derslerine her ay Adana’dan Mesut Dikel hocamız geliyor... Ebru derslerine yine her ay İstanbul’dan Uğur Taşatan hocamız teşrif ediyor. Ney derslerine de Dr. Turgut Tokaç hocamız ve Eyüp Ensar Bülbül ile devam etmekteyiz.

SANAT KÂİNATIN HER ZERRESİNDE…
Hedefleriniz nelerdir?
Sanat kâinatın her zerresinde var. En önemli parçası da insan. İnsan içindeki ifadeyi estetik bir yolla aktardığında hem kendi iç huzuruna ulaşıyor, hem de başkalarının ruhuna ışık oluyor. Lakin bunu ifade edebilmek için profesyonel göze ihtiyaç duyuyor insan.
Hedefimiz; işin ehli hocalarla, ehil hocalar yetiştirip, yeni atölyelere vesile olup insanların ruhuna dokunmak.
Gönlünde öz sanatlarımıza açık kapılar bulunanlara Samsun’dan neler söylemek istersiniz?
Özellikle şunu belirtmek isterim; burası kurumsal bir yer değil. Yani en azından niyetimiz bu değil, yoksa elbette ki işleyişin aksamaması için kurumsal ilkelere ihtiyaç vardır. Dolayısıyla burayı bir kurs, okul yeri olarak değil, bir meşk yeri olarak tanıtmak isterim. Sanat bir ortam işidir ve bu işin gerek teorisiyle gerek pratiğiyle gerekse sadece seyriyle hemhal olan herkesi geçmişimizden akseden bu güzellik ışığını seyretmeye, diriltmeye ve geleceğe yansıtmaya davet ediyorum. Yani Neva'nın sesine, ahengine, nağmesine kulak vermeye; ondan nasiplenmeye... Buyursunlar teşrif etsinler, birlikte iltifata tabi olalım ki zayi olmayalım...

Devamı için: http://www.dunyabulteni.net/haberler/324975/geleneksel-sanatlarin-samsun-cikarmasi

Bu haber toplam 1393 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim