• İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C

Gülay Göktürk'tan: Sevinmeye korkmak

Gülay Göktürk'tan: Sevinmeye korkmak
Öcalan’ın on beş gün gecikmeyle gelen açıklaması Türkiye’nin büyük kısmında sevinç ve umut, küçük bir kesimde ise hayal kırıklığı yarattı. Küçük kesimin kim olduğunu artık yakından tanıyoruz.

Öcalan’ın on beş gün gecikmeyle gelen açıklaması Türkiye’nin büyük kısmında sevinç ve umut, küçük bir kesimde ise hayal kırıklığı yarattı. 
Küçük kesimin kim olduğunu artık yakından tanıyoruz. 
“Barışan PKK”dan nefret eden; “Savaşan PKK”yı tek kurtuluş umudu olarak görenler; Gezi ruhuyla serhildan ruhunun birleşiminden Türkiye’yi birbirine katabilecek bir “ayaklanma ruhu” çıkarma sevdasında olanlar haliyle büyük hayal kırıklığı yaşadılar. 
Toparlanmaları kolay olmayacak. Ayrıca son dakikada gelen bu kötü sürprizi geri döndürmek için ellerinden geleni artlarına koymayacaklarından da emin olabiliriz. 
Ne var ki, silah bırakma çağrısı karşısında duyulan sevincin de ikirciksiz-katıksız bir sevinç olduğunu söyleyemeyiz.  
Evet, bugün 28 Şubat tarihinden bir adım daha öndeyiz; biraz daha umutluyuz. Ama bir yandan da yüreklerimizin bir köşesi hala pır pır ediyor. İki yıldır yaşanan gelgitlerin yarattığı kuşku içinde, sevinmeye korkar bir haldeyiz. 
Çağrının hemen ertesi günü bazı HDP yöneticilerinin yaptıkları yorumlar önümüzde uzanan sürecin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor bize. Örneğin Pervin Buldan’ın “Mademki hükümet söz konusu on maddeye evet dedi, o halde İç Güvenlik Paketi’ni de geri çekmek zorunda. Zira bu paket mutabakatın ruhuna aykırı” tarzındaki üst perdeden açıklaması endişe vericiydi. 
İktidar, iç güvenlik paketinin tartışılmaz olduğunu hiçbir zaman söylemedi. Tam tersine defalarca muhalefet partilerine “önerilerinizi getirin tartışalım” çağrıları yaptı. Bugün de HDP’nin değişiklik önerilerini Meclis Genel Kurulu’na getirmesinin ve bazı değişiklikler yapılmasının önünde bir engel yok. Ayrıca bu çok da iyi olur. Ama “Paketi tümüyle geri çekin” ya da “Şu ana kadar geçen maddeleri de yeniden görüşmeye açın” demenin sonuç alıcı bir tutum olmadığı da besbelli. 
Açıklamanın ardından şöyle absürt yorumlara bile rastladık: Hükümetin bu on maddelik çerçeveyi kabul etmesi, başkanlık sisteminden de vazgeçmesi anlamını taşır. Çünkü çerçeve demokrasiyi öngörüyor; başkanlık sistemi ise otoriterliği... 
Açıklanan on maddelik metin öyle bir metin ki, içine her şeyi sokar, istediğiniz gibi yorumlar, istediğiniz yere çekiştirebilir ve eğer mızıkçılık yapmak istiyorsanız, istediğiniz an “hükümet mutabakata uymadı, o zaman biz de uymuyoruz” diyebilirsiniz. 

Devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/gulay-gokturk/sevinmeye-korkmak-c2/haber-386370

Bu haber toplam 582 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim