Hayır, Tarhan Erdem’in ısrarla söylediği gibi bir “felakete” gitmiyoruz, ama, uçağın yolcularını kemerlerini bağlamaya zorlayacak bir “türbülans”siyaset radarında görülüyor. Böyle olmayabilirdi. Meclis, gerekli anayasal değişiklikleri yapar, millet de Cumhurbaşkanı’nı seçmek için sandık başına gittiğinde kime, ne tür bir sistem içinde oy verdiğini bilirdi.
Şu anda ortaya çıkan tablo “fiili” yarı-başkanlık sistemidir. “Fiili” değil de anayasal zeminde birlikte kararlaştırılmış bir sistem de olurdu bu... Haşa, bir ayet-i kerimeden söz etmiyoruz ki, sonuçta anayasal sistemleri bizler yazıyor, uygulamaya çalışıyoruz, başarısız bulduğumuzda değiştirip yenisiyle yola devam ederiz. Ama olmadı, geldik, kapıya dayandık, şimdi, “felaket senaryoları” devrede!..
Yalçın Akdoğan haklı, girdiği tüm seçimleri kazanmış, her seçimde de oylarını artırmış Recep Tayyip Erdoğan, tabii ki isterse cumhurbaşkanı olmalıdır.
Erdoğan, o makama geldiği taktirde, yeni dönemin kodlarını da belirleyecek siyasi birikime sahiptir. Fakat, bir sistem üzerinde konuşuyoruz, hepimiz faniyiz, baki kalan millet, bu nedenle, seçimin öncesinde olmasa bile, sonrasında mutlaka “sistemin adınıkoymak” durumundayız.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/bir-felakete-mi-gidiyoruz/yazi-874285
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.