• İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

Mustafa Özcan'dan: Bir avuç kahraman

Mustafa Özcan'dan: Bir avuç kahraman
İslam kahramanları karalanırken düşmanları ise aklanıyor. Uluslar arası sistem böyle çalışıyor. Hamza Kaşgari veya Cabir Mecri gibi yerel İslam düşmanları veya kem söz sahipleri kollanıyor. İslamcılar ise dört koldan kuşatılıyor.
mustafaozcan11

İslam kahramanları karalanırken düşmanları ise aklanıyor. Uluslar arası sistem böyle çalışıyor. Hamza Kaşgari veya Cabir Mecri gibi yerel İslam düşmanları veya kem söz sahipleri kollanıyor. İslamcılar ise dört koldan kuşatılıyor. Sözgelimi Katar bir avuç Mısır asıllı Müslüman Kardeşler mensubunu feda etmek ve ülkesinden çıkarmak zorunda kaldı. Bunlar arasında Mübarek döneminden beri sürgünde yaşayan Vecdi Guneym gibi vaizler de var. Her devir onlar için çile ve sürgün devri. Bir avuç kalan kahramanların hayatı ya damda mevkuf olarak ya da sürgünde son buluyor. Bunlardan birisi yeni olarak Katar’dan ayrılması gereken Vecdi Guneym. Yeryüzü onun için bir sürgün yeri. Amr Halit gibi sürgündeki davetçi ve tebliğcilerden olan lakin Amr Halit’ten farklı olarak Müslüman Kardeşler çizgisinde kalan Vecdi Guneym 2008 yılında Bahreyn’den uzaklaştırıldı. Güney Afrika ve İngiltere gibi ülkeleri dolaştı ve ardından bu ülkeden de İngiliz başbakanlarının konuştuğu dille terör vaizi olduğu ve teröre kışkırttığı bahanesiyle sınır dışı edildi. Londra da yüzüne kapandı.   Yemen, Malezya derken son göç durağı Katar oldu. Körfez ülkelerine ilaveten Mısır’ın sıkıştırması sonucu bu ülkede de kalamadı. Vietnam savaşı bize bir kavram hediye etmişti. Bot insanları diye. Şimdi Akdeniz de bot insanlarına yatak ve sahne oluyor. Şimdi bir de yakında bot İslamcıları veya bot davetçileri türeyecek. Kimsenin kabul etmediği yeryüzü insanları türeyecek. Katar’dan gönderilenleri Sudan gibi ülkeler kabul etmiyor. Tunus iç dengeleri nedeniyle kabulde nazlanıyor.  Zaten bunların bir kısmı dediğimiz gibi İngiltere’den kovulmuşlardı. Tekrar bu ülkeye dönüşleri söz konusu değil. Geriye Necaşi’nin görevini çağdaş konjonktürde üstlenecek bir avuç ülke kalıyor.

***

Müslüman Kardeşler’e yönelik olarak küresel kampanya davetçilere karşı da sürüyor. Bu da onları yer ile gök arasında asılı bırakıyor. Davetçilerin kaderi bu. Amr Halit veya Ahmet Kubeysi gibi çakma olanları da var. Bunlar çark etmekle maruflar. Muhammed Bin Abdulvehhab hakkında `Yahudi imalatı’ dedikten sonra Ahmet Kubeysi yüzde yüz çark etti. Lakin yine Iraklı davetçilerden Muhammed Ahmet Raşid BAE’de kötü muameleye maruz kaldıktan sonra Endonezya’ya gitmek ve orada yaşamak zorunda kalmıştır.  Irak’ın mühim âlimlerinden Abdulkerim Zeydan Yemen’de sürgünde ölmüştür (http://www.risalehaber.com/author_article_print.php?id=15686 ). Dönekler olduğu gibi sonuna kadar sözlerini sadakatle sürdürenler de var. Mısırlı Karadavi ve Hafız Selame gibiler gibiler hem yerel hem de uluslararası karalama kampanyalarına maruz kaldılar ve kalıyorlar. Hem de her yönden. Karadavi, hem İran hem de Suud ekseninden hem de Batı’dan çapraz kampanyalara maruz kaldı. Kuveyt’e girişi sorun oldu. BAE’ye girme yasağı getirildi.  Londra ve Paris gibi batılı başkentler yüzüne kapandı veya aleyhinde amansız kampanyalar açtı.

Kuveyt nispeten serbest bir ülke olmasına rağmen son günlerde Nebil Avadi vatandaşlıktan atıldı. Brixton’da yaşayan ve Birmingham’da `Al Bir Okulunu’ işleten Nebil Avadi arsız kampanyaların hedefi oldu. Bunun sonucunda Kuveyt kendisini vatandaşlıktan attı. Daha önce de Ahmet Kattan gibi vaizler Saddam Hüseyin’e karşı olmalarına rağmen Amerikalılar telkinleriyle susturulmuşlardı. Köklerin veya kaynakların kurutulmasıyla alakalı olarak küresel bir kampanya yürütülüyor. Bunun yerel ortaklarını da görüyoruz. Bununla birlikte Nebil Avadi gibiler vatandaşlıktan çıkartılma kararını ihtisapla yani ecrini Allah’tan bekleyerek sineye çektiler. Nebil Avadi `belki bunda da bir hayır vardır’ diyerek duygularına tercüman olmuş ve meseleyi geçiştirmiştir. İngiliz sarı basını ise Nebil Avadi’yi IŞİD’in bankeri olarak tanımlayarak manevi tetikçilik yapmıştır. Bu yüzden ve Amerikan baskıları üzerinden Kuveytli bir bakan da görevinden el çektirilmiştir. Haçlılar İslamcılara IŞİD üzerinden terör uyguluyorlar. Bu çifte kavrulmuş bir terör. Bir taraftan IŞİD saldırıları bir taraftan da IŞİD adına karşı saldırılar arasında yani çapraz ateş altında kalıyorlar. Kuveytli bakanlar bile terörle suçlanıyor ve icaplarına bakılıyor. Adalet ve İslami İşler Bakanı Nayef al-Ajmi açıkça teröre destek vermekle suçlanmıştır. Basmakalıp terör suçlaması Batı’nın İslamcılara infaz yaftası olmuştur. Bununla birlikte esnemiyorlar ve verdikleri sözde duruyorlar. Ahzab 23’üncü ayette onlar hakkında Yaratan şöyle buyuruyor: “İnananlardan, Allah’a verdiği ahdi yerine getiren adamlar vardır. Kimi, bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Ahdlerini hiç değiştirmemişlerdir.”

20.09.2014 Milli Gazete 

Bu haber toplam 1321 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim