Bölgemizde yıkıcı bir düzen değişimi yaşanıyor. Konjonktürel olarak hangi momentte -statüko veya değişim lehine- olursak olalım, neticede inkar edilemez bir yıkım hayata geçiyor. Yaşanan büyük kırılma karşısında, Türkiye’yi, bölgeyi ve küresel aktörleri basit politika ve taktik tercihleri üzerinden anlamaya çalışanlar, oldukça naif okumalar yapmaya kendilerini mahkum ediyorlar.
1250 kilometre sınırımızın ötesinde, toplamda 50 milyonu nüfusu bulan, Irak ve Suriye, fiilen devletsiz haldeler. Lübnan yapısal haldeki siyasi kısır döngü içerisinde. Filistin yüzyıllık sancılarının zirvesinde. Ürdün bölgesel jeopolitiğin tampon alanı olmanın maliyetlerini taşımakta zorlanıyor. İran yarım yüzyıla doğru yaklaşan ambargodan çıkışı, imkansız bir misyon olan, Suriye ve Irak kaosunda arıyor. Mısır’da darbe yönetimi ülkeyi her geçen gün biraz daha siyasi ve ekonomik iflasın içerisine sürüklüyor. Doğu Akdeniz’in Arap ülkelerinde çatışmalar ve siyasi krizler, Avrupalı aktörlerinde ise ekonomik buhran derinleşmeye devam ediyor.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/turkiye-nerede/yazi-946100
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.